Doğduğumuzda siyasi kimliği, holiganlaşmış tarafı olmayan bir bebeğiz melek misali.
Hangi kimlikte ve nerede doğacağımızı seçme hakkımız olmadan dünyaya geliyoruz.
Sonrasında ise dış etkenlere bağlı olarak düşüncelerimiz şekilleniyor ve kimimiz rotalı, kimimiz rotasız bir denizde bilinmeyene kürek çeken kayıkçılar gibiyiz.
O kayıkta batmak yada batmamak ise seçimlerimize bağlı olacaktır ama kader denen kısmı ise doğanın sunacaklarına bağlıdır.
Durgun denizde ya ilerleriz yada fırtınalarda sürükleniriz. Belki de bir balina alabora edecek bizi.
İşte bu anlamda doğumdan ölüme kimiz biz?
TÜRK, KÜRT, ARAP, ÇERKEZ, LAZ…
İNANÇLI, İNANÇSIZ… kimiz Biz ?
Hep ocu bucu olmakla geçen hayatların devamı mıyız ?
Lütfen artık kendimize gelelim. İnsan olabilmeyi becerelim. Birbirimize önce insan gözüyle bakmasını bilebilelim.
Yolda kaza görsek ırkını, siyasi görüşünü, inancını sorgulamadan yardıma koşuyorsak bölünmelerin nedenini sorgulayalım.
Lütfen gaza, galyana gelmeden bu vatana birlikte sahip çıkalım.
Yaradan bizi ayrıştırmadı ki…