.Onlar bana ben onlara bakıyorum*
Bir açıklama ;
Alanya Belediyesi, ”sözkonusu köpeklerin Sahipsiz Hayvan Geçici Bakım evi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne götürülmek için yaylalardan toplandığını, hayvanları barınağa kısa yoldan ulaştırmak isteyen şoförün Mersin, Bozyazı sınırına girdiğini ”açıkladı.
Olayı kısaca hatırlatmak gerekirse ;
5 Aralık günü saat 23.50 sıralarında gelen ihbar ile jandarma ekiplerince Aydıncık-Gülnar yolu Eskiyörük Mahallesi civarında durdurulup kontrolü yapılan kamyonun kasasında ki köpekler konusunda araç sürücüsünün ; jandarma ekiplerinin köpekleri nereye götürdüğü ve kimlik kartı ile küpeleri bulunmamasının sebebiyle ilgili sorulara cevap verememesi üzerine , hayvanlar muhafaza altına alıp ;Anamur Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkililerine olayın bildirmesi üzerine görevlilerin , Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşmasıyla ; Mersin Büyükşehir ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Aydıncık İlçe Müdürlüğü olaya el atmış ,Alanya Belediyesi ile görüşülmüş ,yasaya göre hayvanların başka bir ile nakli için menşe şahadetnamesi gerektiğini belirterek, söz konusu 70 köpekle ilgili hiçbir belge bulunmadığı için geri geri gönderilmişti.
Sebep ne ,açıklama ne bunlarda değiliz sonuçta o fotoğraf karesi herşeyi anlatıyor insanın bu dünyaya ne kendi hemcinsini nede başka bir canlıyı sığdıramadığı gerçeğini…
Karşımda bir fotoğraf karesi; bir kamyon kasasında köpekçikler …Onlar bana ,ben onlara bakıyorum.
İçim acıyor o bakışlara …Allahım nefes alamıyorum o bakışlardan ..
Gemilerin ambarındaki Afrikalı kölelerin, Nazi Almanya’sında İkinci Dünya Savaşında Tren vagonlarındaki Yahudi esirlerin, Bosna Hersek’te ,Irakta,Libya’da ,Doğu Türkistan’da eziyete uğrayan,hapsedilen insanların bakışlarındaki anlamla ,bir kamyon kasasına doldurulmuş hayvanların bakışlarındaki anlam tıpatıp ayni karşılaştırdığınızda fotoğraf karelerini ..
Hayvanlar ,insanlar ses veriyor diliyle,gözleriyle acıyı ,çaresizliği anlatıyor ya ağaçlar…
Malum tam gününe de denk geldi ..
1948 ‘in 10 aralığında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ” insan Hakları Günü’nün” kabulünün seneyi devriyesindeyiz ..
Beyannamenin ön sözünde ;
”İnsanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve devir kabul etmez haklarının tanınması hususunun, hürriyetin, adaletin ve dünya barışının temel olmasına, İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesinin insanlık vicdanını isyana sevk eden vahşiliklere sebep olmuş bulunmasına, dehşetten ve yoksulluktan kurtulmuş insanların, içinde söz ve inanma hürriyetlerine sahip olacakları bir dünyanın kurulması en yüksek amaçları olarak ilan edilmiş bulunmasına, İnsanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya mecbur kalmaması için insan haklarının bir hukuk rejim le korunmasının esaslı bir zaruret olmasına,Uluslararasında dostça ilişkiler geliştirilmesine teşvik etmenin esaslı bir zaruret olmasına,Birleşmiş Milletler halklarının, Antlaşmada, insanın ana haklarına, insan şahsının haysiyet ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan imanlarını bir kere daha ilan etmiş olmalarına ve sosyal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir hürriyet içerisinde daha y hayat şartları kurmaya karar verdiklerini beyan etmiş bulunmalarına, Üye devletlerin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile işbirliği ederek insan haklarına ve ana hürriyetlerine bütün dünyada gerçekten saygı gösterilmesinin teminini taahhüt etmiş olmalarına,Bu haklar ve hürriyetlerin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasının yukarıdaki taahhüdün yerine getirilmesi için son derece önemli bulunmasına göre,Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; İnsanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu Beyannameyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetim altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeler amacıyla tüm halklar ve uluslar ,için ortak ideal ölçüler belirleyen bu” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini” ilan eder.”
İlk 5 maddesi ön sözdeki gibi eşitlik ,hak,hürriyet dolu cümlelerle dolu ….
”Madde: 1 Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.”
Madde: 2 Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir. Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayr muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuk veya milletler arası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.
Madde 3 Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyet her ferdin hakkıdır.
Madde 4 Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
Madde 5 Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.!!
Uygulamaya gelince …
Cümleler renkli ,süslü ama uygulamada kapkaranlık ..
Çifte standartlı…
Acıya suskun imzayı atanlar
karesi; bir kamyon kasasında köpekçikler …Onlar bana ben onlara bakıyorum*
Bir açıklama ;
Alanya Belediyesi, ”sözkonusu köpeklerin Sahipsiz Hayvan Geçici Bakım evi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne götürülmek için yaylalardan toplandığını, hayvanları barınağa kısa yoldan ulaştırmak isteyen şoförün Mersin, Bozyazı sınırına girdiğini ”açıkladı.
Olayı kısaca hatırlatmak gerekirse ;
5 Aralık günü saat 23.50 sıralarında gelen ihbar ile jandarma ekiplerince Aydıncık-Gülnar yolu Eskiyörük Mahallesi civarında durdurulup kontrolü yapılan kamyonun kasasında ki köpekler konusunda araç sürücüsünün ; jandarma ekiplerinin köpekleri nereye götürdüğü ve kimlik kartı ile küpeleri bulunmamasının sebebiyle ilgili sorulara cevap verememesi üzerine , hayvanlar muhafaza altına alıp ;Anamur Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkililerine olayın bildirmesi üzerine görevlilerin , Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne ulaşmasıyla ; Mersin Büyükşehir ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Aydıncık İlçe Müdürlüğü olaya el atmış ,Alanya Belediyesi ile görüşülmüş ,yasaya göre hayvanların başka bir ile nakli için menşe şahadetnamesi gerektiğini belirterek, söz konusu 70 köpekle ilgili hiçbir belge bulunmadığı için geri geri gönderilmişti.
Sebep ne ,açıklama ne bunlarda değiliz sonuçta o fotoğraf karesi herşeyi anlatıyor insanın bu dünyaya ne kendi hemcinsini nede başka bir canlıyı sığdıramadığı gerçeğini…
Karşımda bir fotoğraf karesi; bir kamyon kasasında köpekçikler …Onlar bana ,ben onlara bakıyorum.
İçim acıyor o bakışlara …Allahım nefes alamıyorum o bakışlardan ..
Gemilerin ambarındaki Afrikalı kölelerin, Nazi Almanya’sında İkinci Dünya Savaşında Tren vagonlarındaki Yahudi esirlerin, Bosna Hersek’te ,Irakta,Libya’da ,Doğu Türkistan’da eziyete uğrayan,hapsedilen insanların bakışlarındaki anlamla ,bir kamyon kasasına doldurulmuş hayvanların bakışlarındaki anlam tıpatıp ayni karşılaştırdığınızda fotoğraf karelerini ..
Hayvanlar ,insanlar ses veriyor diliyle,gözleriyle acıyı ,çaresizliği anlatıyor ya ağaçlar…
Malum tam gününe de denk geldi ..
1948 ‘in 10 aralığında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ” insan Hakları Günü’nün” kabulünün seneyi devriyesindeyiz ..
Beyannamenin ön sözünde ;
”İnsanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve devir kabul etmez haklarının tanınması hususunun, hürriyetin, adaletin ve dünya barışının temel olmasına, İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesinin insanlık vicdanını isyana sevk eden vahşiliklere sebep olmuş bulunmasına, dehşetten ve yoksulluktan kurtulmuş insanların, içinde söz ve inanma hürriyetlerine sahip olacakları bir dünyanın kurulması en yüksek amaçları olarak ilan edilmiş bulunmasına, İnsanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya mecbur kalmaması için insan haklarının bir hukuk rejim le korunmasının esaslı bir zaruret olmasına,Uluslararasında dostça ilişkiler geliştirilmesine teşvik etmenin esaslı bir zaruret olmasına,Birleşmiş Milletler halklarının, Antlaşmada, insanın ana haklarına, insan şahsının haysiyet ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan imanlarını bir kere daha ilan etmiş olmalarına ve sosyal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir hürriyet içerisinde daha y hayat şartları kurmaya karar verdiklerini beyan etmiş bulunmalarına, Üye devletlerin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile işbirliği ederek insan haklarına ve ana hürriyetlerine bütün dünyada gerçekten saygı gösterilmesinin teminini taahhüt etmiş olmalarına,Bu haklar ve hürriyetlerin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasının yukarıdaki taahhüdün yerine getirilmesi için son derece önemli bulunmasına göre,Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; İnsanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu Beyannameyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetim altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeler amacıyla tüm halklar ve uluslar ,için ortak ideal ölçüler belirleyen bu” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini” ilan eder.”
İlk 5 maddesi ön sözdeki gibi eşitlik ,hak,hürriyet dolu cümlelerle dolu ….
”Madde: 1 Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.”
Madde: 2 Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir. Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayr muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuk veya milletler arası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.
Madde 3 Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyet her ferdin hakkıdır.
Madde 4 Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.
Madde 5 Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.!!
Uygulamaya gelince …
Cümleler renkli ,süslü ama uygulamada kapkaranlık ..
Çifte standartlı…
Acıya suskun imzayı atanlar