Dağları, denizleri, parkları, ormanları, geleceğimizi, nefesimizi sattınız! Oksijen depomuzu sattınız? Acaba ne kadar altın, bir nefes ile eş değerdir? Acaba ne kadar para, bir soluğa bedeldir? Kuşları, ormanlarda yaşayan kaplumbağaları, yılanları, bütün canlıları kaç ton altın ile değiştiniz?! Beni, vatandaşları, doğal kaynaklarımızı ne kadara sattınız?
***
Kaz Dağları maden arama yeri midir? Madem öyleydi; neden ilk okulda öğretmediler bize? Şimdi benim ilk okul öğretmenim mi suçlu? Yoksa müfredat mı?
***
Bir de şu müslüman ülkemizde din adamları çıkıp demiyor ki; ağaç kesmek günah diye…
Kıyamet günü sabahı bile olsa ağaç dikin diyen peygamberimizin ümmetiysek; bu günlere nasıl geldik?
Bunca yıldır Kaz Dağları’nın ürettiği oksijen ile yaşandığı ülkede, neyden memnun olmadınız?
Toprağın altına nasıl girerim diye düşünmüyor mu yetkililer?
Bu insanlar ki; hadi biz atlattık diyelim, yeni nesil, gelecek kuşak nasıl yaşayacak?
***
Hani ölüyorduk bu ülkenin ırmağının akışına?
Hani baş koymuştuk bu yola?
100 sene evvel “Çanakkale Geçilmez” dediğimizin arkasındayız. Şimdi de Kaz Dağları’na sahip çıkma zamanı…
Kaz Dağları; senin, benim, hepimizin!
Nefes kaynağımız! Oksijen depomuz!
Sorumlusu kimse kınıyorum.
Buna ortak olan, buna izin veren yetkilileri yaradana havale ediyorum.
Unutmayalım ki ettiğimizi çekmeden ölmeyiz…
Doğa intikamını acı bir şekilde alır!
Esen kalın dostlarım… ❤
Çok Okunan Haber
YILDIZ: BİR İNSAN 160 GÜN RAPOR ALIYORSA MALULEN EMEKLİ OLMASI LAZIM
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, belediyedeki bazı personelin sürekli rapor alarak işe gelmediğini, bu kişilerin …