Kurtuluş savasini kazanmışti.
Muzaffer bir baskomutandi artik ..
Ama biliyorduki hersey savasi kazanmakla bitmiyordu ..
Ulu Önder, Ismet Pasaya yazdigi mektupta “bizi yine buyuk bir savas bekliyor” sözleriyle asil mucadelenin yeni basladigi mesajini veriyordu.
Mersin iki gundur olumsuz hava sartlariyla mucadele ediyor .
Bir afetin tam ortasinda ..
Iki insanımızi sele kurban verdik ..
Onlarca ev ve isyeri sular altinda kaldi.
Belediye Baskanı Vahap Secer ve ekibi insanustu mucadele veriyor ..
Ve diger belediye baskanlari da bolgelerinde teyakkuz halinde..
Elbette bitecek bu kabus dolu saatler, dinecek bu yagmur ..
Hersey zamanla normale donecek ..
Ve yalanci bahar yeniden baslayacak..
Iste o zaman yeni bir felaketin senaryosu yeniden yazilmaya baslanacak.
Peki hem suyun hem de senaryonun akışı nasıl degisir?
Öncelikle olan bitenin farkinda olmak gerekiyor..
Bakmak degil görmek gerekiyor.
Yani mevzu oyuncu (Baskan) degisikligi değil, mentalite degisikligi..
Vahap Secer’ı tanırım..
Etkilesime onem verir, algısı açıktır.
Ayni zamanda Inatçı ve kararlıdır..
Eminimki bu afet, onun belleğinde muhafaza edecektır kendini..
Bu kareleri unutmayacak kadar hafızası iyidir Başkanın..
Ayrica bu rant düzeninin yarattığı mirası reddecek özgüvene ve ruha sahiptir..
Velhasi kelam..
Bu iş o kadar ciddi bir istir ki;
Seçer’in ülkesinin ve partisinin iki liderinin mektuba yansiyan diyaloglarindaki ” yeni bir savası” kendine şiar edinmesi en buyik temennimizdir..