MEZİTLİ İLÇESİ, 2050 YILINA KADAR TEMİZ İÇME SUYUNA KAVUŞACAK
BÜYÜKŞEHİR, FRANSIZ KALKINMA AJANSI’NDAN 24 MİLYON EURO’LUK HİBE TALEBİNDE BULUNDU
BAŞKAN SEÇER, MERSİN’E YATIRIM İÇİN DÜĞMEYE BASTI
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki mülteciler için mali yardım programı olan FRIT II kapsamında, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ve İller Bankası yetkilileri ile bir araya geldi.
500 bin kişiye hitap edecek ve Mezitli içesini 2050 yılına kadar temiz içme suyuna kavuşturacak olan Mezitli İçmesuyu, İsale ve Şebeke Rehabilitasyon Projesi için hibe talebinde bulunan Başkan Seçer, talep edilen 24 milyon Euro’luk hibenin alınması halinde, Mersin tarihi için çok önemli bir yatırımı hayata geçirmiş olacak.
Yapılan görüşmelerin ardından AFD, İller Bankası ve MESKİ yetkilileri, MESKİ tarafından yapımı devam eden ve tamamlanan altyapı projelerini yerinde inceledi.
Mersin’de çok önemli bir yatırımı hayata geçirmek için kolları sıvayan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, AB hibe programı kapsamında Mersin’e gelen Fransız Kalkınma Ajansı, İller Bankası ve MESKİ yetkilileri ile Mezitli İçmesuyu, İsale ve Şebeke Rehabilitasyon Projesi hakkında değerlendirme toplantısı yaptı.
FRIT 2 (The Eu Facility For Refugees In Turkey) Fonuyla, Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki Mülteciler İçin Mali Yardım Programı kapsamında, Mezitli İçmesuyu Şebeke Rehabilitasyon Projesi Yapım İşi için, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD), İller Bankası ve MESKİ yetkilileri ile görüşmeler yapılmaya başlandı. 500 bin kişiye hitap edecek ve Mezitli içesini 2050 yılına kadar temiz içme suyuna kavuşturacak olan Mezitli İçmesuyu, İsale ve Şebeke Rehabilitasyon Projesi için hibe talebinde bulunan Başkan Seçer, talep edilen 24 milyon Euro’luk hibenin alınması halinde, Mersin tarihi için çok önemli bir yatırımı hayata geçirmiş olacak.
Ziyarette Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Emilie Gang-Huang, AFD Türkiye Masası Şefi Eric Beugnat, AFD Su Uzmanı Madeleine Portmann, AFD Türkiye Belediye Finansman Sorumlusu Melis Aydemir, Avrupa Birliği Delegasyonu FRIT Suriyeli Mülteciler Mali Yardım Sorumlusu Michel Cat ve MESKİ’den yetkililer yer aldı.
“Mersin küçük bir Türkiye hüviyetinde”
Yapılan görüşmede yetkililere, Mersin’in jeopolitik ve stratejik öneminden kısaca bahsederek, özellikle ekonomik anlamda ne kadar önemli bir kent olduğuna değinen Seçer, Mersin’in sahip olduğu tarihi ve kültürel mirastan da bahsetti. Kentte farklı medeniyetlerin ve inanç gruplarının da tarihi kalıntılarını bulmanın mümkün olduğunu anlatan Seçer, Suriyeli sığınmacılar hakkında da konuştu. Seçer, “Mersin adeta Türkiye’nin bir izdüşümüdür. Küçük bir Türkiye hüviyetindedir. Türkiye’nin her bölgesinden, her etnik yapısından, her inanç grubundan, özellikle son 30 yıl içerisinde önemli iç göçe maruz kalmış bir kenttir burası. Bunun yanında 2011 sonrası Suriye’deki iç karışıklıklardan sonra önemli bir dış göçe, sığınmacı ya da Suriyeli misafir göçüne maruz kalan bir kenttir Mersin. Bütün bu göçlerden kaynaklanan ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel travmaları bu kent göğüslemeye çalıştı yıllarca. Sevindirici olan buradaki farklı kültürlerin bir arada olması, muazzam bir renk cümbüşü yaratıyor. Biz burada huzur, kardeşlik, barış içerisinde yaşıyoruz ve kentimizde mutluyuz” dedi.
“Kaynağı ben şu anda 2 milyon 200 bin nüfusa göre harcamak zorundayım”
Kent olarak pek çok sorunla uğraştıklarından ve özellikle mültecilerden kaynaklı göçün yarattığı yapısal sorunlarla karşı karşıya kaldıklarından söz eden Seçer,“Bunlardan bir tanesi de altyapı. Kanalizasyon, atık su arıtma, temiz suya erişim, temiz içme suyu gibi çeşitlendirebiliriz. Bizim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak nüfusumuz 1 milyon 800 bin ama bunun yanında 200 bin kayıtlı ve kayıt dışı da bir o kadar olmak üzere yaklaşık 400 bin Suriyeli misafir ile ya da sığınmacı ile bir arada yaşıyoruz. Bu şu anlama gelir. Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, merkezi bütçeden bize aktarılan gelir, İller Bankası’ndan nüfusumuza göre aktarılan gelir ve kendi öz gelirlerimizden kaynaklı gelirlerimizin bize yarattığı imkânlarla 1 milyon 800 bin yurttaşımıza hizmet etmekle yükümlüyüz ve imkanlarımız da bununla sınırlı. Ancak bu kaynağı ben şu anda 2 milyon 200 bin nüfusa göre harcamak zorundayım. Bunu yaparken de Mersin’de yaşayan insanlar ya da buradaki hemşehrilerim arasında ayrımcılık asla yapamam. Bu yerlidir, bu Suriyelidir, sığınmacıdır gibi bir kategorizasyona giremem” diye konuştu.
Dünya görüşü gereği savaşa karşı olduğunu, kentte huzuru, barışı ve kardeşliği tesis etmek istediğinden bahseden Seçer, hümanist bir yaklaşım içerisinde olduğunu dile getirerek, “Bu insanlara yardımcı olmamız gerektiğini düşünüyorum ama imkanlarımı da kullanırken son derece zorluk içerisindeyim ve zorlanıyorum. Burada benim gibi düşünen, benim gibi hisseden Avrupalı dostlarımıza seslenmek istiyorum. Bütün insanlığı üzen bu bölgede yaşanan insanlık dramı, savaşlar sonucu ortaya çıkan bu sonuçları, bu zorlukları hep beraber göğüslemek zorundayız. Bize de yaraşan budur. Bu konuda da bütün kurumlarda bu konu üzerine çalışan belediye olarak işbirliğine hazırız ve bu çalışmaları da yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“500 bin kişiye hitap edecek bir yatırım olacak”
Başkan Seçer, temiz içme suyunun her modern ve çağdaş toplum ile temiz bir çevre için mutlaka yapılması gereken bir yatırım olduğundan söz ederek, “Biz bu konuya önem veriyoruz. Ancak bizim popülasyon ve yaşadığımız hinterlant, bu popülasyon, kesik bir alanda yaşamıyor. Yani nüfus yoğunluğumuz, öyle çok metrekareye düşen kişi sayısı çok fazla değil. Çok geniş bir alanda şehrimiz. Dolayısıyla bu da bizim yatırım maliyetlerimizi arttırıyor. Bugün ziyaretimizin sebebi olan hinterlantta Mersin’in, şehrimizin en müstesna, güzel, yeni yerleşim alanlarından bir tanesi Mezitli bölgesi. Bizim bu projeyi gerçekleştirmemiz durumunda 2050’ye kadar temiz suya erişim problemini çözmüş oluyoruz. Mersin’de yaşayan sığınmacıların yüzde 70’ine yakın bir bölümü de Mezitli bölgesinde yaşıyor. Hinterlant olarak da son derece doğal güzelliklere, tarihi birikimlere sahip bir kent. Pompeiopolis orada. Bunun yanında yazlıkçı konuklarımız çok fazla. Tatil bölgesi orası. Böyle bir yatırımın gerçekleşmesi o bölgede temiz suya erişim konusunda bize önemli avantajlar sağlayacak ve nihai olarak da yaklaşık 500 bin kişiye hitap edecek bir yatırım olacak” dedi.
“Projelerimiz hazır, uygun kredileri bulmaya çalışıyoruz”
Mersin’in bir turizm kenti olması dolayısıyla, özellikle Batı Mersin’e yani Antalya’ya doğru önemli altyapı sorunları olduğunu da dile getiren Seçer, “Bu problemleri çözmek için uğraşı içerisindeyiz. Oralarda altyapı yatırımlarına ihtiyacımız var. Süratle atıksu arıtma tesislerine ihtiyacımız var. Süratle düzenli katı atık depolama alanlarına ihtiyacımız var. Süratle temiz su altyapılarına, projelerine, ihtiyacımız var. Şu anda da orada birçok konuda projelerimiz hazır ve uygun kredi, hibeleri bulmaya çalışıyoruz. Bazı fonlarla, ajanslarla görüşmeler yapıyoruz. O bölgelerimizde bize temiz bir çevre sunacak olan bu tip yatırımların gerçekleşmesi demek. O bölgelerin çok tarihi bölgeler olduğunu düşünürsek, orada birçok tarihi ve turistik değerlerimiz var. Batı Mersin Akdeniz’e kıyısı olan, Akdeniz’in birçok özelliklerini bünyesinde barındıran bir hinterlant. Gelişmekte olan bir turizm bölgesi. Oraya yapacağımız her yatırım aslında insanlık tarihine, kültürel birikimine ve mirasına bir hizmet anlamına geliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin ilk tek tünel projesi: Mersin Metrosu
Son olarak da kentin trafiğini rahatlatmak adına hayata geçirilecek olan Metro Projesi hakkında da bilgiler paylaşan ve projenin merkezi yönetimin yatırım programına alındığından söz eden Başkan Seçer, “Projemiz hazır. 18.7 kilometre uzunluğunda, Doğu-Batı aksında, yani Akdeniz’de kıyıya paralel seyreden, bunun yaklaşık 6 kilometresi yer altından açılacak bir tek tünel sistemi. Türkiye’nin ilk tek tünel projesi. Bunun geri kalan kısmı aç-kapa yöntemi ile olacak. Bizim için önemli bir proje. Hem toplu taşıma açısından, hem de kentin gelişimi açısından önemli bir proje olarak değerlendiriyoruz. Kararlıyız. Uygun bir anlaşma yaptığımız takdirde projeyi başlatacağız” dedi.
Farklı kurumlarla görüşme halinde olduklarından söz eden Seçer, “Bizim için uygun bir kredi ve onun maliyeti son derece önemli. Parayı geri ödeyeceğimiz için maliyetinin ucuz olması gerekir ve bizi rahatlatacak bir vadeye sahip olması lazım. Bize ortalama 350 milyon Euro bir maliyeti olacak bize. Bu konuda da daha sonra bir görüşme imkanı sağlayabiliriz” diye konuştu.
Gang-Huang: “2005’ten bugüne kadar 3 milyar Euro’luk bir yardım yaptık”
Fransız Kalkınma Ajansı ve Avrupa Birliği olarak Mersin’e ilk defa geldiklerinden söz eden Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Emilie Gang-Huang ise FRIT II yardımı kapsamında ve belediyelere yardım başlığı altında bazı teklifler hazırladıklarından söz ederek, şunları söyledi:
“Mersin’in içme suyu projesi bunların arasındadır. Bu ziyaretimizin amacı bu projeyi teknik olarak değerlendirmek. MESKİ ile de çalışma yapacağız. Her şey iyi geçtiği takdirde, Avrupa Birliği’nin de desteğiyle bu yardımı, hibeyi gerçekleştirmeyi umuyoruz. İller Bankası’nın hem Genel Müdürlüğü, hem de Bölge Müdürlüğü yardımları ile bunu yapacağımızı umuyoruz. Şimdi öğrendiğimiz kadarıyla başka sektörlerde ve projelerde de fonlar ve krediye ihtiyacınız olduğunu öğrendik. Fransız Kalkınma Ajansı, Fransa için ortaklaşa çözülebilecek projeler arayan, bulan bir finansman kuruluşu. 2005’ten itibaren Türkiye’de faaliyette bulunuyoruz. Bilhassa kredi verdiğimiz konular dışında, teknik yardım da yapıyoruz. Şu ana kadar 2005’ten bugüne kadar 3 milyar Euro’luk bir yardım yaptık. Bu miktarın %25’i devlete gitti. %25’i de belediyelere gitti. Belediyelere yaptığımız bu yardım hazine garantisi istemeden oluyor. Şu ana kadar ki bu belediye yardımları büyük belediyelere gitti. İstanbul ve İzmir gibi. Bunların hemen hemen hepsi metro finansmanı için gitti. Bizim temel arzumuz, portföyümüzü bir parça diğer belediyelere de yaymak şeklinde. Ama devlet garantisi istemediğimiz için, belediyenin geri ödeme kabiliyetini de incelemeden bu yardımları yapamıyoruz. Genellikle bir aracı banka vasıtasıyla yapıyoruz. Krediyi bir bankaya verip, o banka kullandırıyor.”
Proje 500 bin kişiye hitap edecek
Mezitli’yi 2050’ye kadar temiz içme suyuna kavuşturacak olan proje, yaklaşık 500 bin kişiye hitap edecek. Proje bedeli 24 milyon Euro olan Mezitli İçmesuyu Şebeke Rehabilitasyon Projesi Yapım İşi, Mezitli Merkez ile Tece, Davultepe ve Kuyuluk mahallelerinin tamamını kapsıyor.