Anasayfa / Köşe Yazıları (sayfa 6)

Köşe Yazıları

Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım

Bugün Anadolu’nun dumanlı dağlarında bir dervişin niyazıyla uyanıyor yürekler. Gönül kapılarını “Yetmiş iki milleti bir nazarda gören” bir öğretiyle aralayanlar, Yüz yıllardır bu toprağın özünü mayalayan bir ışığın izinde yürüyor: Alevi-Bektaşi irfan yolunda… Bu yol, yalnızca bir inanç değil; bir ahlak, bir duruş, bir sevgi öğretisidir. Kin değil aşk, ayrılık …

Devamını oku »

GÖNÜL BAĞINI YENİDEN KURMAK

Gönül Bağını Yeniden Kurmak Bugün sadece yeni bir güne değil, binlerce yıllık bir mirasa uyanıyoruz. Bu topraklar; Hititlerin dualarına, Urartuların taşlarına, Romalıların yollarına, Selçuklunun kemerlerine, Osmanlı’nın 600 yıllık ihtişamına tanıklık etti. Her biri, bir iz bıraktı; ama hepsi, birlikte yaşamanın sırrını taşıdı. Biz yüzyıllar boyunca birlikte ağlayıp birlikte gülmenin kültürünü …

Devamını oku »

GÜNAYDIN

Bugün yeni bir gün, yeni bir ihtimal, yeni bir yol… Güneş bir kez daha doğduysa, umut da yeniden doğabilir demektir. Bu sabah sadece gözlerimizi değil, kalbimizi de açalım. Birbirimize karşı değil, birbirimiz için var olduğumuzu hatırlayalım. Çünkü biz insanlar, acıda birleşebilen, sevinci paylaşabilen, umutla dirilen varlıklarız. Sevgiyle başlayalım güne… Merhametle, …

Devamını oku »

HANİBOOO!, Şekerlemeler ve Gelişimsel Gerçekler: Sorumluluk Kimde?

Renkli ambalajlar, cezbedici kokular ve tatlı tatlar… Özellikle Haribo gibi şekerleme markaları,çocukların dünyasında sadece bir gıda değil; eğlence, ödül ve merakla özdeşleşmiş bir deneyimdir. Çocukların şekerlemelere karşı bu ilgisi tesadüf değildir. Gelişimsel açıdan baktığımızda, çocuklar özellikle okul öncesi dönemde tatlılara doğuştan gelen bir sempati duyar. Bu ilgi hem biyolojik hemde …

Devamını oku »

Çocuk Oyuncaklarında Estetik ve Gelişim: “Tek Göz, Tek Diş” Tasarımlar Üzerine Bir Eleştiri

Son yıllarda çocuk oyuncaklarında dikkat çeken bir tasarım eğilimi var: Asimetrik, tek gözlü, tek dişli, kimi zaman garip ifadeli karakter figürleri… Bu tarz oyuncaklar, “yaratıcılığı teşvik ediyor” ya da “alışılmadık olanı normalleştiriyor” gibi gerekçelerle pazarlanıyor. Ancak çocuk gelişimi açısından bu tasarımların etkilerini daha yakından değerlendirmemiz gerekiyor. 0–6 yaş arası çocuklar, …

Devamını oku »

Yonca Yiğit “Bir Milletin Umudu: 19 Mayıs”

Yıl 1919. Bir milletin kaderi karanlıkla örtülmüş, umutlar neredeyse tükenmişti. Ve işte tam da o anda, 19 Mayıs sabahı bir ışık yandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu topraklarına ilk adımını attığında yalnızca kurtuluşun değil, geleceğin de tohumlarını ekiyordu. O adım; yalnızca Samsun’a değil, Türk milletinin yüreğine atılmıştı. 19 Mayıs, bir …

Devamını oku »

Çocuk ve Evlilik Aynı Cümlede Yer Alamaz

Bazı kelimeler vardır ki yan yana getirilmesi bile insanın içini sızlatır, sinir zıplatır! “Çocuk” ve “evlilik” kelimeleri bunların başında gelir. Ne yazık ki zaman zaman medyada ya da çeşitli mecralarda bu iki kelimenin aynı cümlede geçtiğine tanık oluyoruz. Bu sadece kabul edilemez değil, aynı zamanda tehlikelidir. Çocuk; gelişimini tamamlamamış, korunmaya …

Devamını oku »

Şiddet Bir Sonuçtur: Erkeklik Öğretileri ve Gelişimsel Boşluklar

Her sabah bir kadın, “Bu sefer daha dikkatli olurum” diye evden çıkıyor. Her gece başka bir kadın, “Belki değişir” diyerek gözyaşlarıyla uykuya dalıyor. Oysa mesele sadece bireysel değil; toplumsal,kültürel ve gelişimsel bir girdabın içindeyiz. Peki neden? Neden erkekler kadınlara şiddet uyguluyor? Şiddet, bir sebep değil; bir sonuçtur. Özellikle erkeklerde çocukluk …

Devamını oku »

Yonca Yiğit “Çocuklar İHMAL VE İSTİSMAR TEHLİKESİNİ Nasıl Yorumlar?”

Cinsel istismar, yalnızca fiziksel bir ihlal değil; çocuğun ruhsal dünyasında derin yaralar açan, uzun vadeli etkiler bırakan çok boyutlu bir travmadır. Ne yazık ki, birçok çocuk maruz kaldığı istismarı ifade edemez ya da yaşadığının istismar olduğunun farkında bile değildir. Çünkü çocuklar, yaşadıkları olayları yetişkinler gibi değil, kendi bilişsel ve duygusal …

Devamını oku »

Yonca Yiğit”Boşanma Sonrası Takıntılı Partnerler ve Kadın Cinayetleri”

Onlarca kez emniyete başvurmuş,defalarca “beni öldürecek” demişti. Kimi zaman karakol önlerinde, kimi zaman mahkeme salonlarında dile getirdi kadınlar korkularını. Ama çoğu zaman bu korkular “aile içi mesele” sayıldı, “geçici öfke” dendi, “aralarında hallederler” denilerek ertelendi. Oysa ertelenen her adalet, kadınlar için geri dönülmez bir sona dönüştü. Bugün kadınlar, yalnızca evlilik …

Devamını oku »
Araç çubuğuna atla