Anasayfa / Köşe Yazıları / YONCA YİĞİT”ÇOCUKLAR ÇALIŞIRKEN ÖLÜYOR”

YONCA YİĞİT”ÇOCUKLAR ÇALIŞIRKEN ÖLÜYOR”

Çocukluk, oyunun, hayalin ve öğrenmenin evresidir. Bir çocuğun elleri kalem tutmalı, resim yapmalı, top oynamalı, oyun kurmalı…

Ancak bazı çocuklar daha küçük yaşta hayatın ağırlığıyla tanışıyor.

Henüz ilkokula başlamadan ellerine çekiç tutuşturuluyor, tarlada çapa veriliyor, sanayi sitesinde tornaya oturtuluyor. Onlar daha çocuk olamadan, hayatın yükünü sırtlanıyor.

Ve ne yazık ki bazıları bu yükün altında can veriyor. Çünkü çocuklar hâlâ çalışırken ölüyor.

Bu yazıyı yazarken bir istatistiği ya da sayısal veriyi anlatmıyorum yalnızca. Bu yazı, hayalleri yarım kalan çocukların sessiz çığlığıdır. Bir oyun oynayamadan büyüyen, bir şiir ezberleyemeden çalışmak zorunda kalan, sabah okula değil işe giden çocukların hikâyesidir. Toplumun görmezdenngeldiği ya da görüp de alıştığı bu karanlık gerçek, hepimizin yüzleşmesi gereken bir vicdan meselesidir.

Uluslararası Çalışma Örgütü ve UNICEF’in 2023 yılında yayımladığı rapora göre dünya genelinde 160 milyondan fazla çocuk çalıştırılıyor.

Bu çocukların yaklaşık yarısı tehlikeli işlerde, sağlıklarını ve yaşamlarını tehdit eden koşullarda yer alıyor.

Türkiye’de ise yalnızca 2022 yılında en az 62 çocuk,çalışırken hayatını kaybetti. Bunlar resmi kayıtlara geçenler… Oysa biz biliyoruz ki sayılar buzdağının yalnızca görünen kısmı. Kayıtsız, görünmez, adı sanı duyulmayan çocukların ölümleri sessizce geçip gidiyor.

Çocuk işçiliği sadece bir yoksulluk meselesi değildir; aynı zamanda ağır bir hak ihlalidir.

Çocuğun eğitime erişimini engelleyen, fiziksel ve ruhsal sağlığını riske atan, gelişimini durduran bir yapıdan söz ediyoruz. Özellikle kırsal bölgelerde, mevsimlik tarım işçiliği yapan ailelerin çocukları ağır iş yükü altında eziliyor. Şehirde ise sanayi bölgelerinde, atölyelerde, sokakta çalışan çocuklar okuldan koparılarak, yaşamlarının en temel hakkı olan gelişim ve öğrenme haklarından mahrum bırakılıyor.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre her çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakkı vardır.

Eğitim ücretsiz ve erişilebilir olmalı; çocuk ekonomik sömürüden ve zararlı işlerden korunmalıdır. Ancak bu haklar kâğıt üzerinde kaldığında, çocuklar için sadece acı bir beklentiye dönüşüyor.

Çünkü çocuk hakları, uygulanmadığında sadece bir temennidir. Ve temenniler çocukların hayatını korumaz.

Ben bir çocuk gelişimci ve aile danışmanı olarak çocukların potansiyelini her gün görüyor, büyümek için nasıl da sabırsız olduklarına tanık oluyorum. Onların hayal kurmaya, oyuna,öğrenmeye, sevilmeye ihtiyacı var. Ama biz onları erken yaşta çalışmak zorunda bırakarak,yaşamın en doğal sürecini ellerinden alıyoruz. Çocuklar büyüyemiyor, çünkü hayat onlara büyümeyi bile fazla görüyor.

Bu noktada artık susmanın bir seçenek olmadığını açıkça söylemek gerekiyor. Çocuk işçiliğiyle mücadele sadece devletin değil; toplumun her kesiminin, biz uzmanların, öğretmenlerin, ailelerin, hatta bireylerin sorumluluğudur.

Sokakta, tarlada, atölyede çalışan bir çocuk gördüğümüzde gözümüzü başka yöne çevirmek yerine, sorumluluğu birlikte üstlenmeliyiz.

Bu çocukların hikâyesi yalnızca “onların” değil, hepimizin hikâyesidir.

Artık sessiz kalamayız. Bir çocuğun daha iş kazasında ölmesine “kader” diyemeyiz.

Onları korumak için ses çıkarmalı, eğitimlerini desteklemeli, sosyal yardımları ve aile rehberlik hizmetlerini yaygınlaştırmalı, çocuk işçiliğini durduracak önlemleri talep etmeliyiz.

Çocuklar bizim geleceğimiz değil, bugünümüzdür. Onları bugünden korumazsak, geleceğe dair bir umudumuz da olmayacak.

Her çocuk oyun oynamalı, sevgiyle büyümeli, güven içinde yaşamalı.

Her çocuk yaşamalı. Çünkü bir çocuk daha ölmesin diye yazıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz.

Çünkü susarsak, bu karanlık büyümeye devam edecek.

Ve biz, o sessizliğin ortağı olmayacağız

Çok Okunan Haber

TOROSLAR CUMHURİYET ALANI YILBAŞI PAZARIYLA ŞENLENDİ

Toroslar Belediyesi tarafından Cumhuriyet Alanı’nda ilk kez kurulan Yılbaşı Pazarı, yeni yıl coşkusunu Toroslar halkıyla …

Araç çubuğuna atla