Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber 
Herkesin sahnede olmak istediği, herkesin ekranda olmak istediği, herkesin ön planda olmak istediği….
Herkesin yazıcı, anlatıcı, tarif edici, öğüt verici, sorunu tespit edici, çözümü tayin edici, büyük resmi görücü, büyük oyunu bozucu, büyük operasyonu boşa çıkarıcı olmak istediği bir dünyadayız artık.
*
Son 10 gündür, belki daha fazladır, CHP’ye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine yakın televizyon kanallarından yapılan yayınları çoğunuz izlediniz.
*
CHP Genel Merkezine yakın olan sosyal medya kullanıcılarının yorumlarını, onları sevmeyenlerin karşılıklı tartışmalarını, atışmalarını izlediniz.
*
Partinin önde gelen isimlerinin konuşmalarını dinlediniz.
*
Ne anladınız?
*
Dava ne?
Dava hangi mahkemede?
Suçlama ne?
Bunun karşısında partinin savunması ne?
Mahkeme hangi evrakı istemiş?
Hukukçular ne diyor?
*
Bunlara dair tek satır bilgi edindiniz mi?
Yok!
*
Ama hepimiz, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz mahkeme sürecini konuştuk, değil mi?
*
CHP Genel Merkezi bu süreçte iyi bir iletişim operasyonuyürüttü. Bu iletişim operasyonu sayesinde bir düşman yaratıldı, o yeni düşman Kılıçdaroğlu günlerdir sosyal medyada, Halk TV, Tele 1, Sözcü TV’de öyle bir dayak yedi, öyle bir hırpalandı ki, öyle bir korku yayıldı ki CHP içinde, mevcut genel başkana gık diyecek kimse kalmadı!
*
Mesela önümüzde çok kritik anayasa değişikliği görüşmeleri var, genel af görüşmeleri var, süreç görüşmeleri var…
Tüm bu süreçlerde, parti içinden bir milletvekili, bir belediye başkanı, bir Parti Meclisi üyesi çıkıp da genel başkana gık diyebilir mi bu saatten sonra?
Diyemez.
Derse, sosyal medyada, Halk Tv’de, Tele 1’de, Sözcü Tv’deo kişiyle ilgili öyle bir linç başlar ki düşman başına!
*
Hani aylardır “Düşman hukuku uygulamayın” diyordu ya CHP.
CHP’nin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin desteklediği 3 büyükler ile sosyal medya kullanıcıları bu sosyal medyada düşman hukukunun daniskasını yaptılar!
*
Önce İzmir’de, DİSK üyesi belediye işçilerine düşman hukuku uygulandı.
İşçiler ve aileleri hedef gösterildi. Hakarete uğradı. AKP ajanı olmakla suçlandı. İşten atılmakla tehdit edildi.
Sonra İzmir Belediye Başkanı bin işçiyi işten attı.
*
Sonra Kılıçdaroğlu meselesi üzerinden CHP’deki kimi ekiplere düşman hukuku uygulandı.
Bu kişilere ajan dendi, casus dendi, aparat dendi, emperyalizmin uşağı dendi.
Dendi de dendi.
*
Haliyle bugün CHP’de, aklı başında, aklıselim, Anadolu gerçeklerini de bilen herhangi bir siyasetçinin, örneğinin Mansur Yavaş’ın, genel merkezin bir tek adımını bile eleştirmeye cesareti, takati kalmadı.
*
Onun için, parti içindeki tüm gruplar ve elbette milyonlarca seçmen, bu saatten sonra oturup izleyecek.
Şu an partide tek hâkim olan Özgür Bey ve ekibi partiyi nereye götürecek?
*
Anketlere bakarsanız, durum iyi.
Parti kesin iktidar.
Oy oranı çünkü yüzde 40’a ulaşmış.
Seçime kadar yüzde 45 olsa…
Cumhurbaşkanı seçtirmeye yetiyor mu?
Yok…
Yüzde 49 olsa…
Yok…
Yüzde 50 olsa yine yetmiyor.
*
Yüzde 50 virgül 1 olması lazım!
Yüzde 50.1…
İyi mi?
*
İzmir greviyle başlayan, mutlak butlan falan filan tartışmasıyla seyreden süreci düşün.
Önce işçiye, sonra kendi partilisine “düşman hukuku” uygulanmasını düşün.
Şu an anketlerde yüzde 40 olduğu iddia edilen oyu yüzde50,1’e nasıl taşıyacak CHP?
*
Cumhurbaşkanı adayı Ekrem Bey.
Gözaltına alındığı gün yapılan önseçimde 15 milyon oy aldı.
Gerçek bir seçimde cumhurbaşkanı seçilmesi için alması gereken oy en az 26 milyon.
11 milyon oya daha ihtiyaç varken; İzmir’de belediye işçisine, parti içinde Alevi’ye, Diyarbakır’da Kürde, Mersin’de Araba, Antalya’da Yörüğe hakaret ederek 11 milyon oy daha kazanabilecek misin?
*
Canı gönülden isterim ki bulsun, seçimi de kazansın, cumhurbaşkanı da olsun ama CHP’deki Çarşamba, Perşembe hakkında şimdiden bir endişe veriyor bendenize.
*
Bazen seçime giderken birileri cepte olur.
Birileri de cıva gibidir, gözünün önünde olur ama avucuna alıp da cebine atamazsın.
O cıva gibi seçmenin ekseriyeti Halk Tv izlemez.
Tele 1 izlemez.
Sözcü Tv izlemez.
Sözcü almaz.
Görse de okumaz.
Fakat kulağı deliktir, siyaseten hep bir şeyler duyar.
CHP, İzmir’de işçiye, kendi içinde rakiplerine düşman hukuku uygulamak yerine o cıva gibi seçmeni kazanmayı düşünmeli.
Bir de genç kuşağı nasıl kazanacağına kafa yormalı.
*
Bu arada, 19 Mart darbesinden sonra gençler arasında yapılan çok önemli bir anketin sonuçlarını Flu Tv’de açıklamıştı Aydın Erdem.
Harika analizler vardı.
O video 100 günde 100 bin kişi tarafından izlenmiş.
Sadece 100 bin!
Halk Tv sunucusunun eski genel başkana ayar verip parmak salladığı bir videosu vardı.
Onu da 10 günde 1 milyondan fazla kişi izlemiş.
Yani, “Gençler ne ister? Saraçhane eylemlerine gençler nasıl bakıyor” başlıklı, anket analizi yapılan video 100 bin izlenirken…
Bir televizyon sunucusunun parmak sallama, ayar verme, azarlama videosu 1 milyon kez izlenmiş.
Fıkra bu kadar!
Artık siz gerisini inceltip inceltip anlayın!
