Anasayfa / Köşe Yazıları / Kendin Olma Cesareti: Bir Hayat Uyanışı

Kendin Olma Cesareti: Bir Hayat Uyanışı

Hayat bazen hiç beklemediğimiz bir anda aynayı yüzümüze tutar. Dışarıdan dayatılan rollerin, beklentilerin ve kalıpların arasında kendimizi kaybettiğimizi fark ederiz. Kimimiz bir evlat, bir eş, bir çalışan ya da bir yönetici oluruz… Fakat bunların ötesinde asıl soru şudur: “Ben kimim ve gerçekten kendi hayatımı mı yaşıyorum?”

Modern yaşam, insanı üretmeye, tüketmeye ve sürekli bir yarışa sokmaya odaklanmış. Herkes bir role sıkışmış durumda. Oysa hepimiz, hayatı başkalarının gözünden değil, kendi iç sesimizle tanımlayabildiğimiz ölçüde özgürüz. Ve bu özgürlük, toplumun dayattığı kalıpları sorgulamakla başlıyor.

Her uyanış bir kırılma noktasıdır. Belki yalnız hissederiz, belki anlaşılmayız. Fakat o anda içimizde filizlenen bir şey vardır: Kendin olma arzusu. Zordur ama gerçek olandır. Ve bu özgünlük, sadece bize değil, dokunduğumuz herkese umut olur.

Hayat yalnızca doğup büyüyüp ölmekten ibaret olmamalı. Sadece çalışmak, yemek yemek ve ekran karşısında zaman geçirmek değildir insanın varlığı. Yaşam; düşünmek, üretmek, hissetmek, paylaşmak ve kendini keşfetmekle anlam kazanır.

Bu yazıyı okuyan her okura bir çağrım var: Kendinizi dinleyin. Size çizilen yoldan gitmek zorunda değilsiniz. Belki yol zorlu, taşlı, bilinmez… Ama attığınız her adım, sizi biraz daha kendinize yaklaştırır. Kendi hikâyenizi yazacak cesaret sizde var. Belki bugün, kendi kırılma noktanızın başlangıcıdır.

Çok Okunan Haber

TOROSLAR CUMHURİYET ALANI YILBAŞI PAZARIYLA ŞENLENDİ

Toroslar Belediyesi tarafından Cumhuriyet Alanı’nda ilk kez kurulan Yılbaşı Pazarı, yeni yıl coşkusunu Toroslar halkıyla …

Araç çubuğuna atla