Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber 
Her milletin tarihinde bazı geceler vardır…
Kimi geceler sessizdir, kimi karanlık…
Ama bazı geceler vardır ki, sabahı bir milletin kaderini değiştirir.
15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye Cumhuriyeti devleti, kendi ordusunun içine sızmış bir ihanet çetesi tarafından işgal edilmek istendi.
FETÖ mensubu hainler, tanklarla sokaklara indi, TBMM’yi bombaladı, halkın üzerine ateş açtı.
Ama unuttukları bir şey vardı:
Bu milletin damarlarında hâlâ Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Kurtuluş Savaşı’nın kanı akıyordu.
Ve o kan, yeniden dirilişe çağırdı bu milleti.
Mersin’de O Gece: Direnişin Sessiz Kahramanları
O gece Mersin de ayaktaydı.
Akdeniz’in mavi sükûnetine inat, gökyüzü öfke, yürekler cesaretle doluydu.
Dönemin Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, darbe planlarının aktif parçasıydı.
Mersin’deki kamu kurumlarını ele geçirmek, kontrolü sağlamak ve halkı sindirmek amacıyla harekete geçmişti.
Ancak karşısında beklemediği bir irade durdu:
Mersin İl Jandarma Alay Komutanlığı…
Ve o komutanlıkta, kuzenim Albay Hasan Basri Uçar gibi vatanına, milletine, bayrağına bağlı kahraman subaylar vardı.
O gece, ölüm pahasına görevlerinin başından ayrılmadılar.
Demirhan’ın çıkışını engelleyen ve onu derdest eden ekipte yer aldı Albay Hasan Basri Uçar.
Sessizce, tereddütsüz, sarsılmaz bir bağlılıkla…
Vatanın sinesine saplanmak istenen hançeri, eliyle sökenlerden biriydi o.
Mersin’de Valilik önünde toplanan halk, polisi, askeri, emniyet güçlerini yan yana getiren tek şey vardı:
Bu bayrak yere düşmeyecek.
Adalet Cephesinde Yalnız Bir Direniş: Hakim Ali Fuat Uçar ( Kızımın Kıymetli Babası)
Darbe girişiminin ardından yargı camiası da derin bir sarsıntıya girdi.
FETÖ yapılanmasının en yoğun sızdığı alanlardan biri olan adliyelerde,
Hakimler ve Savcılar Kurulu, darbenin sabahında binlerce hâkim ve savcının görevden el çektirilmesine karar verdi.
Mersin 2. Vergi Mahkemesi…
O mahkemede, o gece ve sonrasında adaleti omuzlayan tek bir isim kaldı:
Hakim Ali Fuat Uçar.
Beraber çalıştığı tüm meslektaşları FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Dosyalar birikti, duruşmalar yığıldı, vatandaşlar mağdur olmasın diye omzuna koca bir sistemin yükü bindi.
Ama o kaçmadı, saklanmadı, geri çekilmedi.
Tam 7 ay boyunca sabah saat 06.00’da göreve başlayıp, gece yarılarına kadar tek başına çalıştı.
Mahkemenin hem başkanı hem üyesi, hem hâkimi hem de vicdanı oldu.
Sadece bir hukukçu değil, bir devlet adamı gibi davrandı.
O gece ve sonrasında, adaleti dimdik ayakta tutanlardan biriydi.
İsimsiz bir kahraman gibi.
Bir Milletin Kalbinde Yaşayanlar
15 Temmuz gecesi sadece tanklara karşı bir duruş değil,
Aynı zamanda vicdan, sadakat ve sivil cesaretin sınandığı bir geceydi.
Her kahraman sokakta değildi…
Kimisi adliye koridorlarındaydı,
Kimisi askeri kışlada,
Kimisi çocuğunu uyutup sessizce elinde bayrakla meydana koşan bir anneydi.
O gece:
251 şehit verdik.
2.193 insan yaralandı.
Binlerce kahraman sessizce vatan nöbeti tuttu.
Ve o geceden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Ama bir şey hep aynı kaldı:
Bu milletin iradesi teslim alınamaz.
Bu bayrak indirilemez.
Bu vatan parçalanamaz.
Bugün, özgürce konuşabiliyorsak,
Başımız dik yürüyebiliyorsak,
Gökyüzüne güvenle bakabiliyorsak,
Bunu o gece siper olanlara,
Ve sabahları karanlıktan çekip çıkaranlara borçluyuz.
Unutmayacağız. Unutturmayacağız.
