Bazı insanlar dünyaya sadece yaşamaya gelmez.
Onlar, değiştirmeye gelir…
Yaraya merhem olmaya,
karanlığa bir kıvılcım yakmaya,
ve insanlığa insanca bakmanın ne olduğunu hatırlatmaya gelir.
İşte o güzel yürekli insanlar,
kendi canı pahasına bile olsa doğrudan şaşmayanlar,
halkın yanında olanlar,
emekten, adaletten, haktan yana duranlardır.
Ve ne acıdır ki…
Onlar hep erken gider.
Bir gün bir haber düşer:
“Ferdi yok artık…”
“Volkan’ın sesi susmuş…”
“Edip’in gözleri uzaklara bakıyor…”
İçimizde bir sızı…
Çünkü onların yokluğu sadece bir eksiklik değildir,
bir duruştan da eksiliriz.
Neden hep önce giderler?
Çünkü en çok onlar yorulmuştur belki de.
Yüzlerinde taşıdıkları gülümsemenin altında yıllarca bastırdıkları öfke vardır.
Kimi zaman bir işçinin emeği için yürümüş,
kimi zaman bir çocuğun geleceği için susmamışlardır.
Kalabalıklar içinde en sessiz feryatları duyanlar onlardır.
Ama unutma sevgili dostum:
Güzel yürekli insanlar, göçüp gitmez; iz bırakır.
Onların sesi bir şarkıda yankılanır,
bir meydanda tekrar tekrar haykırılır,
bir duvarda afiş olur,
bir genç yürekte isyan olur, umut olur.
Her gittiklerinde bize düşen,
ardında bıraktıkları değerleri yaşatmak,
yaptıklarıyla övünmek değil, onların hayalini kurduğu dünyayı kurmak için direnmeye devam etmektir.
Bugün gökyüzü biraz daha solgunsa,
bir şarkı yarım kalmışsa,
bir sokak daha sessizse…
Bilin ki içinden bir Ferdi geçmiş,
bir Volkan durmuş,
bir Edip susmuştur…
Ama biz buradayız.
Biz hâlâ onların düşlediği ülkenin yolundayız.
Çünkü bazı insanlar ölmez,
bizimle yürümeye devam ederler.
İyi ki geçtiniz bu dünyadan: Ferdi Zeyrek, Volkan Konak, Edip Akbayram…
Siz bu halkın yüz akı, yürek sızısı, direniş türküsüsünüz.
Dr. Ruhsar Uçar

Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber
