Anasayfa / Köşe Yazıları / Esat Durak “Bir Kurultay’ın Anatomisi..”

Esat Durak “Bir Kurultay’ın Anatomisi..”

Bundan 5 yıl önceydi .

Yer, Yenişehir Belediyesi’nin önü.
15 yıl boyunca CHP’li bir başkan tarafından yönetilen belediye, seçimlerin ardından artık bir başka CHP’li başkan tarafından yonetilecekti.
Ne var ki devir teslim toreni davullar, zurnalar ve halaylar eşliğinde gerçekleşti.
Sanki mazbatayı siyasi rakiplerinin elinden alılmışçasına.
Başkanın bilgisi dahilinde midir bilmiyorum, günahını da alamam ama uzun süre konuşulmuştu bu yersiz ve incitici gösteri..

Aradan 5 yıl geçti gözlerim yine benzer bir gösteriye daha şahit oldu.
Bu defa yer CHP’nin büyük kurultayı idi.
Mersin’in değişimci vekili Ali Mahir Başarır, kendisini ilk dönem 3. ikinci dönem ise 1. sıraya yerleştiren, parti meclisine girmesini sağlayan, kısa bir süre önce de grup başkanvekili yapan Genel Başkanının gidişini hoplaya zıplaya kutladı.
Yol arkadaşları bile bu sevinci ayıpladı.
Bu da yetmedi bir süre önce methiyeler dizdigi kentinin belediye başkanına diklendi, efelendi değişimci vekil.
Yakışmayacak görüntülerdi.
Zaten bir süredir ekranlarda sürdürdüğü Seçer antipropagandasını da nihayet salonlara taşımış oldu.

Evet ..
Önüne ve arkasına şahit olduğum bu tarihi kurultaya bu sevimsiz anektodla başlamak istemezdim.
Fakat kurultayın sonuçlanması ile birlikte Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Mersin’in bazı odaklar tarafından bu yenilginin üslerinden.biri olarak ilan edilmesi ve akabinde bir vekilin bir belediye başkanı ile mücadelesinin dünyanın sonu gelmiş gibi anlatılması açıkçası gariibime gitti.
Bu gözler orada öyle şeylere şahit oldu ki
siyasal bilimler eğitiminin hızlandırılmış programında gibiydim. 4 yıllık fakülte sanki 2 güne sığmıştı.O yüzden Mersin’deki degerlendimelerin, medya organlarının yaptığı haberlerin, sonuç üzerinden,sığ, güdümlü ve mesnetli olduğunu anlamam uzun sürmedi

Ne demek istediğimi biraz daha açayım
Evet bir değişim oldu CHP’de..
Uzun yıllardır Genel Başkanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu dramatik bir şekilde siyasi arenaya veda etti.
Değişim talebini genel seçimin hemen ertesi günü seslendiren Ekrem İmamoğlu kazandı aslında bu seçimi.
Önce Divan’ı devraldı , ardından da işaret ettiği kişiye Genel Başkanlık rozetini taktı.
Genel Merkezin kesin kazanırız gözüyle baktığı bu kurultayda değişimciler, delege üzerindeki sistematik çalışmalarına, salondaki psikolojik taarruzu da ekleyince ibre bir anda kendilerine döndü.
Özgür Özel’in kürsüde yaptığı konuşmanın özellikle son bölümlerinde salondaki heyecan dozu ve delege aksiyonu seçimi kimin kazanacağının ilk ve en önemli işaret fisegiydi.
Sonrası malum.
Kılıçdaroğlu kaybetti.

Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı bir seçimdi aslında .
Ama süreçte uzlaştırıcı ve kapsayıcı bir hamle olarak öngörüleri Divan Başkanlığı meselesi kurultayın havasını değiştiren ilk etkendi.
Kılıçdaroğlu rakibinin arkasındaki güce Divanı yani başkanlığı.adeta kendi elleriyle sundu.
Kılıçdaroğlu’nun bu naif ve kurultay sonrası iklimi yumuşatmaya yönelik tavrı, siyasetin sert ve acımasız tarafında kaybolup gitti.
Ardından Özgür Özel’in salon hakimiyetini ele geçiren konuşması seçimin kritik noktalarından biriydi .

Ve oylama esnasında rehavete kapılan Genel Merkezin sandık hakimiyetini değisimcilere kaptırması da son noktaydı.

Oyunu kuralına göre oynayan.Özel kazandı .
Degişimciler kazandı.

Şimdi herkes kurultay sonucunun yerel seçimlere nasıl yansıyacağını merakla bekliyor ..

Mersin’de de bir değişim olacağını öngören ve ellerini ovuşturanlar var.
Ama yanılıyorlar.
Çünkü Mersin uzun suredir bu kurultayın yerel seçimlerden sonra gerçekleşmesi için mücadele etti.
Yerel seçim öncesi parti içi tartışmalara ve bölünmeye olanak sağlamaması için mücadele etti.
Ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadarki emeğine ve demokrasi mücadelesine yakışır bir şekilde veda etmesini sağlamak için mücadele etti .

İtidalli, kontrollü ve dengeliydi.
Hem de son ana kadar..
Bu nedenle kurultaydaki havayı en özel noktalarda soluyan bir gazeteci olarak , bazı odaklara siyasal okur yazarlıklarını yeniden gözden geçirmelerini ve olan biteni 2 gün üzerinden değerlendirmemelerini tavsiye ediyorum .
Mersin’de bir değişim bekleyenler için de şunu söyleyebilirim.
Yerel seçimin Vahap Seçer ile kesin kazanabileceği Mersin’de kan değişimine gitmek, degisimcilerin bile aklından geçiremeyeceği kadar çılgın bir değişim, hatta bir intihar olur.

Haa bir de parti meclisi meselesi var.

Evet üzücüdür Mersin’in genel merkezde bir parti meclisi üyesi ile temsil edilemeyişi.
Eleştirilesi.bir durumdur.
Ne var ki bazı yayın organlarında değişimci milletvekilini galip, Büyükşehir Belediye Başkanını mağlup gösterenlerin, Mersin’den bir tane parti meclisinin olmamasını da mağlup taraf üzerinden sorguluyor, yorumluyor olması da bir o kadar ilginçtir.

Şimdi soruyorum, kazanan listede yer alan, galibiyeti muzaffer bir komutan edasıyla kutlayan, hoplayan, zıplayan değişimci vekilin parti meclisine Mersin’den sokmaya çalıştığı kişi varmıdır ?
Varsa kaç oy almıştır?
Ve en önemlisi neden anahtar listeye bile girememiştir?
Zafer çığlıklarına ara verip bunu da sorgulamanız gerekmez mi?

Uzun lafın kısası .

Mersin tribün siyaseti yapılacak bir yer değil.
Aksine genel merkez politikalarna yön veren oyun kurucu kentlerinden biridir.

Ve öyle olmaya da devam edecek..

Çok Okunan Haber

TOROSLAR CUMHURİYET ALANI YILBAŞI PAZARIYLA ŞENLENDİ

Toroslar Belediyesi tarafından Cumhuriyet Alanı’nda ilk kez kurulan Yılbaşı Pazarı, yeni yıl coşkusunu Toroslar halkıyla …

Araç çubuğuna atla