Bir çocuğun avucunda nasır gördüğümüzde ne hissediyoruz? Merak mı? Üzülme mi? Yoksa artık sıradanlaştığı için bakıp geçiyor muyuz?
Hayır, bu eller oyuncak tutmalıydı, kalemle tanışmalıydı,hayatı oyunla, merakla, öğrenmeyle tanımalıydı. Ama biz,yetişkinler dünyası olarak, onları üretim çarkının çıraklarına çevirdik.
Çocuk işçiliği sadece yoksullukla açıklanamaz. Bu bir
toplumsal ihmal, bir değer körlüğüdür.
Ben bir çocuk gelişimi uzmanıyım.
Gelişim evrelerini bilirim. Hangi yaşta hangi becerinin kazanılması gerektiğini, hangi oyunla hangi duygunun onarıldığını ezbere sayabilirim.
Ama gelin görün ki bugün birçok çocuk gelişimsel görevlerini tamamlayamıyor. Çünkü çocuk olamadan büyümek zorunda bırakılıyor.
Bu çocuklar erken yaşta iş hayatına dahil olduklarında:
• Bilişsel gelişimleri yavaşlıyor.
• Duygusal dayanıklılıkları zedeleniyor.
• Özgüvenleri bastırılıyor.
• Akademik ve sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar.Bir çocuğun “gelecek”ten umudu kalmadıysa, bugünü de
çalınmış demektir.
Oysa çocuklar doğduklarında dünyaya güvenle bakar.
Ancak her sabah bir iş yerine götürülen, yorgunlukla geceyi zor eden çocuklar, bu güveni daha ilkokula varmadan yitiriyor.
Okumak, bir seçenek olmaktan çıkıp lüks haline gelmişse, eğitim sistemi değil toplum sorgulanmalıdır.
Bugün birçok çocuk için okul, “zaman kaybı” olarak
görülüyor. Neden mi? Çünkü “bir an önce çalışmalısın”baskısı her yerdeler. Çünkü başarı artık sınavlarla değil, alın teriyle değil, kaç yaşında para kazandığınla ölçülüyor. Ve işte bu yüzden çocuklar, geleceği hayal etmekten bile vazgeçiyor.
Okumayan çocuk, sadece bir öğrenciyi değil, bir
toplumun dönüşüm umudunu kaybettirir.
Çocuklar; hayal kurmalı, keşfetmeli, gelişmeli. Bir testin ya da bir işçinin değil, bir bireyin gelişim sürecini yaşamalı.
Bu süreç ertelendiğinde ya da bastırıldığında, çocuk yalnızca bugün değil, yarın da kırılgan hale gelir.Bizim görevimiz çocukları “hayata hazırlamak” değil, onların zaten içinde oldukları hayatı anlamlı ve gelişimsel kılmak olmalıdır.
Unutmayın:
Bir çocuk çalıştırıldığında sadece bir yasa çiğnenmez; bir
gelecek karartılır.
Ve artık susmamalıyız.
Artık “çocuk işçiliği” lafı, bir istatistik değil, içimize
saplanan bir isyan olmalı.
Çünkü her nasırlı çocuk eli, bizim utancımızdır

Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber
