Anasayfa / Köşe Yazıları / Başka Bir Yönetim Mümkün: Dünya Metropollerinden Mersin adına Öğrenilecek Dersler:

Başka Bir Yönetim Mümkün: Dünya Metropollerinden Mersin adına Öğrenilecek Dersler:

Her şehrin bir hikâyesi vardır. Kimisi yüzlerce yılın tortusunu taşır, kimisi geleceğe dair umutları. Ama bir şehir, hikâyesini nasıl yazar? Sadece tarihiyle değil; aldığı kararla, kurduğu sistemle, yatırımlarıyla ve halkına duyduğu saygıyla. Bugün dünya haritasına baktığımızda, birçok büyük metropol kent; hem kaynaklarını akıllıca kullanıyor, hem de katılımcı, şeffaf ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışıyla dünyaya örnek oluyor.
Peki, bu şehirler nasıl başarıyor? Yatırımlarını hangi kaynaklardan sağlıyor? Devasa projelerini nasıl hayata geçiriyorlar? İşte cevabı…
1. Londra: Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları ile Ulaşım Devrimi
Londra, toplu taşıma yatırımlarında dünyanın en başarılı örneklerinden biri. 2000’lerin başında başlatılan Crossrail (Elizabeth Line) projesi, Londra’nın doğusunu batısına bağlayan, devasa bir metro hattı.
Bu projenin finansmanında:
• İngiltere Hazinesi,
• Londra Belediyesi (Greater London Authority),
• Avrupa Yatırım Bankası,
• Özel sektör işbirlikleri yer almış.
Toplam maliyeti 18 milyar sterlin olan bu projede, sadece merkezi bütçeye yaslanılmadı. Londra, çevresindeki büyük şirketlerden altyapı vergisi (business rate supplement) topladı. Yani iş dünyası, kendisine hizmet edecek metro sistemine doğrudan katkıda bulundu.
Yönetim modeli: Bağımsız denetim kurumları, sivil toplum örgütleri ve yerel halkın temsilcileriyle birlikte karar alma süreci oluşturuldu. Her adım şeffaf biçimde kamuya raporlandı.
2. Seul: Katılımcı Bütçeyle Şehir Yönetimi
Güney Kore’nin başkenti Seul, katılımcı demokrasinin şehircilik düzeyinde başarıyla uygulandığı nadir örneklerden biri. 2013’te başlatılan “Vatandaş Bütçesi” uygulamasıyla, kent bütçesinin %5’i halkın oylarıyla belirleniyor. Yani halk sadece oy verip evine dönmüyor; park mı yapılsın, yaşlı bakım evi mi, gençlik merkezi mi açılsın, buna doğrudan karar veriyor.
Finans kaynakları:
• Vergi gelirleri (özellikle dijital işletmelerden alınan hizmet vergileri),
• Merkezî hükümet teşvikleri,
• Yerel tahvil ihracı (Seul Belediyesi kendi yatırım tahvillerini piyasaya sunabiliyor),
• Uluslararası fonlardan (özellikle BM Habitat ve Asya Kalkınma Bankası gibi kurumlardan) alınan destekler.

3. Kopenhag: Sürdürülebilirlikte Dünya Lideri
Kopenhag’ın hedefi büyük: 2025’e kadar dünyanın ilk karbon nötr başkenti olmak. Bu hedef doğrultusunda rüzgâr enerjisi, bisiklet altyapısı ve atık dönüşüm sistemleriyle örnek bir kent yönetimi sergiliyor.
Kopenhag’ın büyük çevre yatırımlarında öne çıkan finansman kaynakları:
• AB Çevre ve Enerji Fonları,
• Yeşil Tahvil (Green Bond) ihracı,
• Karbon kredi sistemleriyle özel sektörden fon çekilmesi.
Yönetim anlayışı: Her yeni projeye başlamadan önce “sosyal etki analizi” ve “karbon etki değerlendirmesi” yapılıyor. Şehir yönetimi, sadece yöneten değil, danışan, duyan ve uygulayan bir yapıdan oluşuyor.
4. Medellin (Kolombiya): Sosyal Kapsayıcılıkla Değişen Bir Şehir
Bir zamanlar uyuşturucuyla anılan Medellin, bugün dünyanın en hızlı dönüşüm yaşayan şehirlerinden biri. Bu dönüşümün temelinde ulaşım yatırımları var: Dağlık bölgelerde yaşayan yoksul halkı merkeze bağlayan teleferik sistemi, metrobüs hatları, kültür merkezleri…
Yatırım kaynakları:
• Dünya Bankası ve Inter-American Development Bank hibeleri,
• Yerel yönetimin arazi geliştirme politikalarıyla yarattığı ek gelirler,
• Kültürel fonlar.
Burada dikkat çeken nokta, halkın önce karara, sonra da inşaya dâhil edilmesi. Proje alanlarının tasarımı mahalle forumlarında şekilleniyor.
5. Amsterdam: Dijital Kent, Akıllı Yatırım
Amsterdam, Smart City kavramını en başarılı uygulayan şehirlerden biri. Trafik ışıklarının enerji kullanımından, çöp konteynerlerinin doluluk oranına kadar her şey sensörlerle takip ediliyor.
Fon kaynakları:
• Avrupa Birliği’nin Horizon 2020 fonu,
• Yerli teknoloji şirketlerinin destek programları,
• “Veri karşılığı hizmet” modeli: Verisini paylaşan vatandaşlara ücretsiz ulaşım veya indirimli hizmet sağlanıyor.
Amsterdam’da şehir yönetimi veri bilimi, etik ve toplumsal faydayı aynı potada eriterek teknolojiyi halk için kullanıyor.
6. Barselona: Dijital Demokrasi ile Kent Katılımı Barselona, kent yönetiminde dijital katılımcılığı kurumsallaştıran öncü şehirlerden biri. “Decidim” adlı açık kaynaklı dijital platform, kent sakinlerinin bütçe teklifleri sunmasına, projeleri oylamasına ve sonuçları izlemesine olanak tanıyor. Bu sayede belediye bütçesinin belirli bir yüzdesi doğrudan halkın kararıyla yönlendiriliyor. Bunun yanı sıra, dijital kooperatifler destekleniyor, yerel ekonomiyi güçlendiren dayanışma ekonomisi uygulamaları teşvik ediliyor.
Bu süreç Avrupa Birliği’nin Akıllı Toplumlar Programı ve dijital yönetişim hibeleriyle destekleniyor. Ayrıca, üniversitelerle işbirliği içinde dijital eşitlik projeleri yürütülüyor.
7. Viyana: Konut Politikaları ve Sosyal Adalet Viyana, sosyal konut politikalarında dünyanın en ileri örneklerinden biri. Şehirdeki konutların yaklaşık %60’ı belediye destekli sosyal konutlardan oluşuyor. Viyana Belediyesi, yalnızca barınma değil, mahalle dayanışması, kültürel entegrasyon ve yaşam kalitesini artırmayı da hedefliyor. Yeni sosyal konut projeleri, enerji verimliliği, ortak yeşil alanlar ve kreş, kütüphane gibi kamusal hizmet alanlarıyla birlikte tasarlanıyor.
Belediyeye ait arazi tahsisleri ve düşük faizli uzun vadeli kredi mekanizmaları projeleri mümkün kılıyor. Finansman, Avrupa Yatırım Fonu, federal hükümetin sosyal konut bütçesi ve belediyenin tahvil ihracı yoluyla sağlanıyor.
Mersin’de Neden Olmasın?
Bu örnekler bize şunu gösteriyor: Büyük projeleri gerçekleştirmek için illa merkezi hükümetten medet ummak gerekmiyor. Şehirler kendi kaynaklarını yaratabilir, doğru finansman modelleri kurabilir, özel sektörü ve halkı işin içine dâhil edebilir.
Mersin gibi potansiyeli yüksek bir şehir neden bir Kopenhag gibi çevreci olmasın?
Neden bir Seul gibi bütçesini halkla birlikte belirlemesin?
Neden Medellin gibi sosyal kalkınmayı hedefleyen projelerle gençliğe umut olmasın?
Yasal Uyarı: Bu yazının tüm hakları yazarı Dr. Ruhsar Uçar’a aittir. Yazının tamamı veya bir kısmı, kaynak gösterilerek ve yazarın izni alınarak paylaşılabilir. Aksi takdirde, her türlü izinsiz kullanımda yasal süreçler yazar tarafından başlatılacaktır.

Çok Okunan Haber

TOROSLAR CUMHURİYET ALANI YILBAŞI PAZARIYLA ŞENLENDİ

Toroslar Belediyesi tarafından Cumhuriyet Alanı’nda ilk kez kurulan Yılbaşı Pazarı, yeni yıl coşkusunu Toroslar halkıyla …

Araç çubuğuna atla