Abidin Yağmur “On yedi”

Belediye otobüsü Silifke Caddesinin kalabalığından çıkıp Sakarya Caddesine dönünce oturduğum yerden kalktım.

Orta kapıda durdum.

Ayakta beklemekte olan genç kadın, oturmakta olan genç erkeğe seslendi:
“Nerelerdesin? Hiç aramadın?”
*
Genç erkek güleç biri.
“İşler çok ya” dedi. “İnan vaktim olmadı.”
*
Kadın o kısımla pek ilgili değil gibiydi.
“Davalar bitti” dedi. “Bizi senelerce uyutmuşlar. Şimdi hepimizin 17 tapusu var!”
*
Güleç erkek şaşırdı.
Gülümsemesi daha da belirginleşti:
“Şimdi benim 17 tapum mu var?”
“Aynen öyle. E-devlete gir bak, 17 tapu…”
“17 tapu he! İyi valla” dedi genç erkek gülerek.
*
Kadın Yaşat durağında indi.
*
Ben Postane durağında indim.
*
Sabah tam 09.10’da, birden bire 17 tapu sahibi olduğunu öğrenen genç erkek devam etti otobüsle.
*
Postane durağından karşıya geçtim.
*
İki poğaça alacaktım.
*
Baktım 12 lira olmuş.
*
Bir tane aldım.
*
Sabah tam 09.10’da, birden bire 17 tapu sahibi olduğunu öğrenen genç erkek ile 17 tapu sahibi olduğunu daha önce öğrenen genç kadını düşündüm.
*
Acaba 17 tapu neyin tapusuydu.
*
Bahçe mi, bağ mı, tarla mı, apartman mı, daire mi?
*
17 ona, 17 ona olduğuna göre…
17’şer tapu alan başkaları da olmalıydı; kardeşler, kuzenler, şunlar bunlar…
*
Acaba o kadar malı bırakan büyükbaba ile büyükanne, o kadar malı nereden almıştı da şimdi bunlara 17’şer tapu düşüyordu.
*
Kardeşler, kuzenler; hepsinin toplamı 10 olsa, 10 kere 17, eşittir 170 tapu ederdi.
*
Acaba nereden nereyeydi?
*
Hem neydi bu 17’şer tapu?
*
Bahçe miydi, satıp savmalık…
*
Daire miydi kiraya vermelik…
*
Belki çıtır çerez parasıydı oturup bir günde yemelik…
*
Fakat “Bizi uyutmuşlar senelerce” dediğine göre, mal mülk kayda değer olmalıydı.
*
Bu kadar davayla da uğraştıklarına göre.
Biri oturmuştu üzerine belki.
*
17’şer tapudan en az biri, 3+1 daireler için inşaata uygun olmalıydı.
Bu kadar kavgası olduğuna göre.
*
Sabah tam 09.10’da, birden bire 17 tapu sahibi olduğunu öğrenen o vatandaş acaba nereye gidiyordu belediye otobüsüyle.
*
Bundan sonra 17 tapusu olduğuna göre belediye otobüsüne binmezdi belki.
*
Peki 17 tapusu olduğunu daha önce öğrenen o kadın niye belediye otobüsüne biniyordu hâlâ.
*
17’şer tapu henüz değerli değil miydi yoksa müsrifliği sevmeyen biri miydi kadın?
*
Poğaçamı gazeteye gelmeden bitirdim.
*
Gazetenin cadde ve liman manzaralı penceresinin perdesini açarken belediye otobüsünde tanık olduğum ama ayrıntısını hiç bilmediğim bu 17 tapu meselesi aklımda kalmış olacak ki Teoman’dan bir şarkı söyledim:
“Daha on yedi
On yedi
On yediymiş…”

admin