DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Hak İnisiyatifi’nin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği 3. Kürt Forumu’nda “Güncel Gelişmeler IşığındaSiyaset: Kürt Meselesine Nasıl Bakmalı” başlığında konuşmacı olarak yer aldı. Mevcutgelişmeler kapsamında Kürt meselesi, siyasetve sivil toplumun rolü üzerine önemliaçıklamalarda bulunan Ekmen, “1 Ekim’deSayın Bahçeli’nin DEM sıralarına yönelerektokalaşma ile başlattığı ve bugünlerdeİmralı’dan bir çağrının beklendiği, ismikonulmamış bir çözüm sürecidir” dedi.
Hak İnisiyatifi’nin 3. Kürt Forumu’nda söz alanDEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, çözüm sürecitartışmaları kapsamında Devlet Bahçeli’nin 22 Ekimve 5 Kasım konuşmalarının işaret ettiği yeni döneme ve Kürt meselesinin çözümünde toplumsalkabulün önemine dikkat çekti.
İsmi konulmamış bir silahsızlandırma girişimi
Ekmen, “Güncel gelişmeler deyince 1 Ekim’de SayınBahçeli’nin DEM sıralarına yönelerek tokalaşma ilebaşlattığı ve bugünlerde İmralı’dan bir çağrınınbeklendiği, ismi konulmamış bir silahsızlandırmagirişiminden bahsedebiliriz. Bu süreç; Özal, Demirel, Erbakan, 28 Şubat Darbe Dönemi, Öcalan’ın yakalanması, AK Parti’nin yaptığı 4 girişimle birlikte 12 ya da 13 girişimden hiçbirinebenzemediği gibi dünyada bilinen örneklerine de neredeyse hiç benzemeyen bir girişimin içindeolmamız meseleyi kavrama ve anlayışımızızorlaştırmaktadır. Bu süreçte kurgulanmış birmekanizma yok, İmralı Heyeti’nin ziyaretleri vemektup trafiğine aracılık yapması var” ifadelerinikullandı.
Gelişmeleri tetikleyen bir NATO iradesiolduğunu düşünüyorum
Kürt meselesini uluslararası boyutuyla ele alanEkmen, bölgesel aktörlerin rolü üzerinedeğerlendirmelerde bulunarak, “Muhalif kesimlerinbaskılandığı, otoriterlik dozunun arttığı bir ortamarağmen önceki girişimlere kıyasla burada sonuçalmaya daha yakın bir yerde duruyor olabiliriz. Bunun ulusal ve bölgesel sebepleri var. Bölgeselanlamda devlet aklını tetikleyen bir NATO aklıolduğunu düşünüyorum. İran’ın küçültülmesi, İsrail’in rahatlatılması, Kalkınma yolu projesi ileBasra Körfez’i Ceyhan hattı üzerinden Irak’ın doğalzenginliklerinin Avrupa’ya nakli, Orta Doğu’yu birazdaha stabil hale getirip Amerika’nın Çin’e yönelmearzusu gibi birkaç arka plan notuyla birlikte bugelişmenin NATO taraflından desteklendiğinisöylemek mümkün. Suriye’deki gelişmelerde bu tezidestekliyor. İdlib’de birkaç yıl test edilmiş, uluslararası sistemin onayını almış, pragmatik veesnek bir şekilde kendini dönüştürmüş birorganizasyonun, Şam’a sadece kendi askeri gücüyleya da Suriye Devleti’nin içeriden çökmesiyleyürümüş olacağını düşünmüyorum. Türkiye açısından Suriye’deki gerilimi temsil eden MazlumAbdi ile Ahmet eş-Şara ile arasındaki iletişimdesanıldığının aksine güçlü ve sağlıklı bir şekildeilerliyor. Taraflar yeni bir çatışmadan özenlekaçınıyor, Mazlum Abdi’nin vermiş olduğu bazımesajları Türkiye’de birisi kürsüden verecek olsa, Kürt düşmanlığıyla yaftalanabilir. Neticede verilenmesajlar süreç yönetiminin esnekliğine işaretediyor. Ahmet eş-Şara Türkiye’den döndüğü günTürkiye’nin en büyük propaganda sembollerindenbiri olan Afrin, sessiz sedasız SMO’dan Şam’adevredildi. Demek ki Türkiye de iç kamuoyuna ayrıkonuşurken sahada daha esnek davranabiliyor. Bütün bu fotoğraf PKK’yı silahsızlandırma girişimininbölgesel arka planla uyumlu olduğunu ve bunun birimkân ve fırsat oluşturduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Sürece, Mecliste destek çok yüksek
Siyasi partilerin sürece bakış açısını değerlendirenEkmen, “CHP, AK Parti’nin yargı eliyle yürüttüğüsaldırganlığa rağmen, prensipte desteğinisürdürüyor. Meclis’te İYİ Parti hariç hiç kimsesürece neredeyse itiraz etmiyor, hatta destekliyor. Devlet Bahçeli’nin, 22 Ekim ve 5 Kasımkonuşmalarında ısrarla Meclis’e referans vermesinerağmen Meclis’te olan biten bir şey ise yok. Bir kısım milletvekillerinin teklifleri bu sürecin birparçası değil, kendi inisiyatifleri. Bütçegörüşmelerinde Ömer Öcalan ve Tuncer Bakırhanbirer konuşma yaptı, sonra ben ve Cemalettin Kani Torun bir konuşma yaptık, bir de evvelki akşamGülistan Kılıç Koçyiğit kısaca bir şeyler söyledi. Bahçeli ve Erdoğan’ın ısrarla siyasete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne referans vermesine rağmenhenüz bu anlamda bir gelişme yaşanmış değil. Muhtemelen bunun için de bir ajandaları vardır.” dedi.
Bu çağrının arkasında bir anlaşma paketiolmayacak
Sürecin gidişatına dair öngörülerini paylaşanEkmen, “Bana göre, Ömer Öcalan’a dikte ettirilencümleden daha ileri bir gelişme yaşanmadı veyaşanmayacak. O cümleyi hatırlarsanız ‘Bana imkânve fırsat verilirse meseleyi silah ve şiddetzemininden hukuk siyaset demokrasi zeminineçekme kudretine sahibim’ idi. Yani meseleyi çözmedeğil, meselenin çözümüne dair mücadele aracınındeğişiminden bahsediliyor. Dolayısıyla çözüme dairbir anlaşma paketi yok ama şu üç konuda hızlıcaadımlar bekleyebiliriz: Birincisi, hasta hükümlü vetutuklular. İkincisi, kayyım atanan yerlerin hızlıcagörevine iadesi. Üçüncüsü de yargı yoluylasürdürülen birtakım baskıların hafifletilmesi. Bunun dışında, olgunluk içerisinde meseleleri konuşabilmezemini Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın konuşmalarında da kuvvetli bir şekilde vurgulanıyor. O zaman siyaset, sürecin kabulü ve çözümün toplumsallaşması vesiyasallaşması için bir rol oynayabilir ve burada da maksimalist olunmamalı. Minimalist olunsundemiyorum ama siyaset, toplumsal rızayı üretecekbir iletişim modeli bulmak zorunda olacak” diyerektoplumsal rızanın önemini vurguladı.
Liderlerin mutabakatı yetmiyor
Olası bir anlaşma paketinin toplum nezdinde veTürkiye Büyük Millet Meclisinde nasıl bir karşılıkbulacağını sorgulayan Ekmen, “Bir anlaşma paketigözükmüyor ama bir anlaşma paketi olsa ve buanlaşma paketinin altında Öcalan’ın, Erdoğan’ın veBahçeli’nin imzası olsa bu nasıl hayata geçecek? Mesela Anayasaya mı derç edilecek? Kanun Hükmünde Kararname yetkisiyle mevzuatta bir yermi verilecek? Diyeceğim odur ki iş yine dönüpdolaşıp toplumsal rızanın üretimine, onayına veMeclis zeminine dönecek. Meclis zemininde biranayasa değişikliği için 360 ya da 400 milletvekilindesteğine ihtiyaç var. Referanduma gidersek %51’e ihtiyaç var. Kolombiya’da çok başarılı bir süreçyürüttüler. Arabuluculardan biri, ‘bunureferandumdan geçirelim dört dörtlük bir iş olur’ denildi anlaşma %38 katılımla, %50,2 ilereddedildi. Allah’tan taraflar serinkanlı davrandı vesürece bağlılığını sürdürerek bugüne kadargetirdiler. Dolayısıyla toplumun onayı alınmadanhiçbir yaslama faaliyeti kolayca yürütülemez. Bu rıza üretimi için mesele ve çözümünün; ülkeninbirliği, bütünlüğü açısından bir sorunüretmeyeceğine dair kuvvetli bir kanaat üretilmesigerekiyor. Hatırlayın, Bahçeli ile Erdoğan erkenseçimi geriye almak için Meclis’e anayasal değişiklikgetirdiler, yeterli sayıya ulaşmadı. Yani liderlerinmutabakatı yetmiyor. Meclis’te milletvekillerininbuna oy verebileceği bir zemin ve milletvekillerininde kendi seçim bölgelerinden kaynaklı olarak birgerilim ve stresten uzak olmaları gerekiyor. Silah veşiddet parantezi kapandığında yeniden kendimizianlatmak ve bölünme korkusu ile terör tehdidiolmadan bu meseleleri konuşabilecek bir zeminoluşturmak durumundayız. Bu anlamda siviltopluma ve siyasete büyük rol düşüyor” dedi.
Konu, mazlumiyet değil hak temelli olarakkavranmalı
Kürt meselesinde mazlumiyet değil, hak eksenliçözümlerin gerektiğine dikkat çeken Ekmen, “AK Parti açısından bu mesele, mazlumiyet temellikavranmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın kürsüdeyaptığı konuşmalar var. ‘Köy yakmıyoruz, işkenceyapmıyoruz, şu şu zulmü yapmıyoruz. Daha bizdenne istiyorsunuz?’ ya da ‘Kürtler daha ne isteyecek?’ diye. Bu bakış açısının hak temelli olarak dönüşümüiçin yürütülecek çalışmalara ihtiyaç var” açıklamalarında bulundu.
Neticede çözüm değil, çözümükonuşabileceğimiz bir girişimin arifesindegözüküyoruz
Son olarak, Kürt meselesine dair çözümüntoplumsal rıza üretecek bir dille anlatılmasıgerektiğine vurgu yapan Ekmen, “Biz çözüm değil, çözümü konuşabileceğimiz bir girişimin arifesindegözüküyoruz. Bu konular toplumun onayındangeçmeli, elitlerin mutabakatı ile bitirecek bir meseledeğil bu. Toplumsal rızanın üretilerek elitlerinyapacağı her türlü girişimin toplumsal onayabağlanması gerekir. Yoksa bir gün Konya’dan ya da Trabzon’dan gelen bir milletvekili seçimbölgesindeki tepkileri ifade ederek MHP ya da AK Parti grubunu altüst edebilir. 2009, 2011, 2013’te yaşanmışlıklar üzerinden de bunu söylüyorum, o halde toplumsal rızanın üretimine verilecek katkılarsiyaset ve sivil toplumun gündemi olmalı” diyerekkonuşmasını sonlandırdı.

Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber
