İkinci haftamız dostlarım! Her pazartesi gönlünüze gireceğimi söylemiştim… Ve yine sizlere misafir oldum naçizane köşemde! Bugün biraz hüzünlüyüm! Kalbim malum Ege’de kaldı Sezen’in deyimiyle!
***
Yaşam ve ölüm arası çok kısa… Dünyaya gözlerimizi açtığımız ilk andan, kapattığımız ana kadar çok uzunmuş gibi gelse de, bir çırpıda geçiveriyor! Hayatımız saniyelik sarsıntılarla yok olabiliyor mesela… Beton yığınları arasında nefessiz kalıp kurtarılmayı bekliyorsun ya işte o zaman anlıyorsun nefesin kıymetini… Aslında biz de ekran başında hissedebiliyoruz. Her kurtulana sevinçten ağlarken, cansız bedenine ulaşılanlara da üzüntüden ağlıyoruz.
***
Canımız çok yandı yine. Doğal afet yaşadık evet canımız yandı ama; tepkiler daha da çok yaktı canımızı. Güzel kentimizin modernliğinden vurup, yaşanan afeti yaşam tarzlarına bağlamaları yaktı canımızı…
Çok çirkin insanlar var bunu bir kez daha gördük.
Ama; oldukça da güzel insanlar var bunu da gördük, şahit olduk!
Ve bir güzel insan da yine köşemin son paragrafında kendisine değinmeden edemeyeceğim Sayın Vahap Seçer! Büyükşehir Belediyesi’nin Ekipleri’ni hemen hazırlattı, talimat verdi ve afet bölgesine ulaştırdı tüm yardımları.
Sayın Başkan lütfen kalbiniz hep böyle kalsın! Hep güzel kalın! Hep iyi kalın! Kendi adıma teşekkür ederim.
***
Ve son olarak kendisi gibi aynı dönem gelen kardeş belediyelerimizin başkanlarına da selam olsun!
Birlikte güçlü oluruz bu bir gerçek! Birbirimize sarılarak, birbirimizi kucaklayarak büyürüz!
Geçmişler olsun modern kent İzmir!
Allah bir daha yaşatmasın!
