Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vergi gelirlerinden, gayrimenkul satışına ve akaryakıt kaçakçılığına kadar çok sayıda alan için düzenlemeler içeren ekonomik reform paketinin detaylarını paylaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Esnaf kardeşlerime müjde vermek istiyorum. Küçük esnafa yönelik vergi muafiyeti de yer alıyor. Kuaför, tesisatçı, tamirci, gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Bugün anlamlı bir gün. Zira İstiklal Marşımızın kabulünün 100. yıl dönümünde aynı zamanda ekonomi reformları tanıtım toplantısını yapıyoruz. Bu da bizim ekonomik bağımsızlığımızın inşallah değişik bir yapısının açıklanmasına vesile olacak.
Ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütme amacı bulunuyor. İhracatta yeni rekorlar kıran yerli ve milli ekonomi hedefliyoruz.
Programın hazırlıkları sürecinde arkadaşlarımız taraflarla bir araya gelerek talep ve teklifleri dinledik. Sık sık ekibimle bir araya geldim. Değerlendirmeleri bu şekilde yaparak son şeklini verdik.
İki kavram çok önemli: İstikrar ve güven
Bu süreci en başından bu yana takip ettik, nihai sonucunu vardık.
Türkiye’nin bu üç kelimenin altını özellikle çiziyorum. Türkiye’nin istihsal mücadelesini istiklal ve istikbal mücadelesi kadar önemli görüyoruz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için gece gündüz çalışarak hedeflerimize ulaşacağız.
Yakın tarihe baktığımızda ülkelerin ekonomilerinin siyasi istikrarsızlık ve güven ikliminin bozulmasından etkilendiğini görüyoruz. Biz de 2002 yılında ülkenin yönetimini devraldığımızdan beri Türkiye’yi istikrar ve güven esasında güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Cumhur İttifakı’yla Türkiye’yi kırılgan siyasi iklimden kurtardık
Tek başımıza iktidarında bulunduğumuz hükümetlerimizde sıkıntıyı gördüğümüz için tetikte olduk. Ülkemizi 2023 hedeflerinin rotasında tutmayı başardık. Ülkemizin yönetim sistemini değiştirme talebimizin sebebi eski yönetim sisteminin kırılganlıklarını yakından görmüş olmamızdır.
“Türkiye krizlere rağmen gücünü koruyor”
Cumhur İttifakı’yla Türkiye’yi bu kırılgan siyasi iklimden kurtardık. Bundan sonra hiçbir odak millete rağmen devleti ve toplumu yönetme hevesine kapılamayacaktır.
Türkiye bölgesel nice krizlere rağmen gücünü koruyor. Yeni yönetim sistemimizin gerektiğinde geliştirilmek suretiyle asırlar boyunca güven ikliminin teminatı olacağına inanıyoruz.
“Sıkıntılar yaşadık yaşıyoruz”
Yeni ve sivil anayasa ile birlikte bu yönde ihtiyaç duyulan bazı adımları atacağız. Koronavirüs salgını 18 yılda ülkemizde kurduğumuz güçlü altyapının hem de yönetim sistemimizin adeta sınamasına dönüşmüştür. Her alanda bu sınamayı başarıyla verdik. Elbette sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz. Ama üstesinden gelinmeyecek sıkıntılar değildir.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere baktığımızda Türkiye’nin bu kriz sürecinde olumlu yönde nasıl ayrıştığını görebiliyoruz.
“Türkiye tüm imkanlarını seferber etti”
2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3.5 küçüldü. Küresel ticaret yüzde 10’a yakın daraldı. Uluslararası yatırımlar yüzde 42 azaldı. Küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Gıda fiyatları son 6.5 yılın, metal fiyatları da 9.5 yılın rekorunu kırdı.
Üstelik yapılan analizler 2023 yılına kadar dahi 85 yoksul ülkenin aşıya ulaşamayacağını gösteriyor.
Dünyada bunlar yaşanırken Türkiye ne yaptı? Cevabımız gayet basitti. Öncelikle hiçbir vatandaşımızın mağdur olmaması için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik.
Elimizdeki imkanlar kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm dost ve kardeşlerimizle paylaştık.
“Hiç bir insanımızı çaresiz bırakmadık”
Hiçbir insanımızı salgın karşısında çaresiz ve tek başına bırakmadık. Sosyal destek programlarının şartlarını genişleterek ihtiyaç sahibi herkesin yanında olduk. Salgının ortaya çıkardığı etkilere karşı güçlü bir direnç sergiledik.
Proaktif, esnek ve etkili politikaları hayata geçirerek Türkiye’yi pek çok ülkeden olumlu yönde ayrıştırmayı başardık.
2020 yılında yüzde 1.8 oranında büyüdük. G20 ülkeleri arasında ekonomisini büyüten iki ülkeden biri olduk, Çin’in ardından ikinci sırada yer aldık.
Aldığımız önlemlerle birlikte ekonomisini büyüten nadir ülkelerden biri olmayı başardık. Yetkin insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Üzerine daha güçlü biçimde odaklanmamız gereken hususlar olduğunu biliyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda insan hakları eylem planını açıklamıştık. Özel sektörü ve kamu tarafını disipline edici reformlarımızı kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Ülkemizi güçlendirecek reformları hayata geçirecek adımları hiç tereddüt etmeden atıyoruz. Reform programımızla güçlü yönlerimizi perçinlerden, sorun gördüğümüz yerlere gerçekçi ve ayakları yere basan çözümler getiriyoruz. Bugüne kadar hiçbir problemi halının altına süpürmedik, görmezden gelmedik.
Türkiye salgın sonrası özellikle bu dönemin ekonomik yapılanmasına uygun şekilde sürdürülebilir ve güçlü kaliteli bir büyümeyi mutlaka ama mutlaka yakalayacaktır.
“Mali disiplin en temel önceliğimiz”
Büyümenin toplumun her kesiminin refahını artıracak şekilde gerçekleşmesi olmazsa olmazımızdır.
Güçlü, sağlam ve her türlü şoklara karşı dirençli bir ekonomiye giden yol makrokenomik istikrarın tesisinden ve devamlılığından geçiyor. Açıklayacağımız reforların omurgasını makroekonomik ve yapısal reformlar oluşturuyor.
İlk reform alanımız risklere karşı daha güçlü bir kamu maliyesi yapısını oluşturmak olacaktır. Mali disiplin en temel önceliğimizdir.
İkide bir fiyat istikrarı diyorlar ya, bir onu artık bir kenara koyduk. Yeni dönem dört temel üzerine oturtulacak, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat.
“Kamuda taşıt alım-kiralaması ve temsil harcamalarına sınırlama getiriyoruz”
Döner sermayeleri gözden geçiriyor, verimli olmayanları kapatıyor, diğerlerini kademeli şekilde merkezi yönetim bütçesine Meclis kapsamına alıyoruz.
Böylece bütçede birlik ilkesini güçlendirmiş oluyoruz. Kamu idarelerinde tasarrufu yansıtacak önemli düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Kamuda araç kiralanması, temsil ve karşılama gibi konulara sınırlama getiriyoruz. Kamu kurumlarının teşkilatlanmasını, yönetim verimliliği ve etkinliği çerçevesinde güçlendiriyoruz. Mahalli idarelerde mali disiplini güçlendirecek ve borç stoğunun artmasını engelleyecek düzenlemeler yapıyoruz.
Şeffaflığı artırmak gayesiyle bütçe sonuçlarını 3 ayda bir kamu maliyesi raporu ile milletimizle paylaşıyoruz. Her bir kuruş verginin nereye harcandığını görmesi için bunu temin ediyoruz.
Bugünlerde birçok ülke milli gelirinin kat be kat üzerine çıkan borçlarının sıkıntısını yaşıyor. Türkiye’de bu durum yüzde 41 seviyesidir. AB ülkelerinin borçluluk ortalaması yüzde 90’a yakın. Yıllardır uyguladığımız mali disiplin geleneği sayesinde güçlü borç yönetimi sistemine sahibiz.
Döviz cinsi borçların toplam borç stoğu içerisindeki payını düşürüyoruz. Ağırlıklı olarak kendi paramızla borçlanacak TL cinsi senetleri kullanacağız. Borçlanmanın ortalama vadesini piyasa şartlarına uygun şekilde artırıyoruz. Hazine nakit yönetimini daha güçlü hale getiriyoruz. Hazine dışında kalan kurumların hesabını tek hesapta toplayarak nakit verimliliğini sağlıyoruz.
Esnafa vergi muafiyeti geliyor!
Esnaf kardeşlerime müjde vermek istiyorum. Küçük esnafa yönelik vergi muafiyeti de yer alıyor. Kuaför, tesisatçı, tamirci, gibi yaklaşık 850 bin esnafımızı gelir vergisinden muaf tutuyor, beyan yükümlülüklerini de kaldırıyoruz.
Mükelleflerin noter tasdiki ve muhafaza yükümlülükleri hafifletilmiş olacak. Vergi cezalarında uzlaşıları genişletiyoruz. Üretimde verimlilik artışı sağlayarak potansiyel büyümemizi artıracağız.
“Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarını revize ediyoruz”
Türkiye dijital vergi dairesi uygulamasını başlatıyoruz. Dijital vergi asistanı sistemini devreye alıyoruz. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarını revize ediyoruz.
Kamuya süresinde ödenmeyen borçların tek bir idare tarafından tahsil edilmesini sağlayarak sorunlara çözüm getiriyoruz.
Mükelleflerimizin uzun süreye yayılan denetimlerden kaynaklanan sıkıntılarını da çözüyoruz.
Sektörel kamu alımları kanununu çıkarmak için hazırlıklara başlıyoruz. Kamu ihalelerine katılacak firmaların liyakat ve yetkinliklerini inceleyip kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Kamunun ekonomide ölçek oluşturma gücünden azami seviyede faydalanmak istiyoruz. Kamu alımlarını yerli ürünlere yönlendirerek, yurt içi sanayinin büyümesine ve çeşitlenmesine katkı sağlıyoruz. Kamunun ithal ürün kullanımını azaltmak için sanayileşme icra komitemizin çatısı altında merkezi izleme sistemi kuruyoruz.
Şehir hastaneler tüm dünyada takdir görmüştür. Böylece yatırımcıların tek bir kanun ile muhatap olmasını öncelikli hale getirilmesini hedefliyoruz.
KİT’lerimizi reforma tabi tutmak üzere bir çalışma başlatıyoruz. Amacımız mevcut KİT’lerden güçlü ve rekabetçi küresel şirketler çıkarmaktır.
Pek çok ülkeden pozitif ayrışarak yeni bir başarı hikayesi yazacağız. Bu sene için yüzde 4,3’ten yüzde 3,5’a revize ettiğimiz bütçe açığı hedefine mali disiplinden taviz vermeden ulaşacağız. Salgının devam etme riskini gözardı etmiyoruz, bütçede bu anlamda mali alanı yeteri kadar genişleterek, salgın ihtiyaçları için kullanacağız.
Öncelikli önlemlerimizden biri enflasyonla mücadele, hedefimiz tek haneli düşük enflasyona ulaşmak. Enflasyondaki yükselişin hem yapısal hem de dönemsel sebepleri vardır. Ülkeler kuraklık ve salgının sürüyor olması sebebiyle gıda stoklarını artırma eğilimindeler. Erken uyarı sistemi kuruyoruz. Erken uyarı sistemi üzerinden özellikle üretim, toptan ve perakende aşamasında gıda zincirinin tamamı anlık olarak takip edilerek raporlanacaktır.