Anasayfa / Köşe Yazıları (sayfa 3)

Köşe Yazıları

Başka Bir Yönetim Mümkün: Dünya Metropollerinden Mersin adına Öğrenilecek Dersler:

Her şehrin bir hikâyesi vardır. Kimisi yüzlerce yılın tortusunu taşır, kimisi geleceğe dair umutları. Ama bir şehir, hikâyesini nasıl yazar? Sadece tarihiyle değil; aldığı kararla, kurduğu sistemle, yatırımlarıyla ve halkına duyduğu saygıyla. Bugün dünya haritasına baktığımızda, birçok büyük metropol kent; hem kaynaklarını akıllıca kullanıyor, hem de katılımcı, şeffaf ve sürdürülebilir …

Devamını oku »

YORULDUK:TUTARSIZLIK ZAMANIN YENİ NORMALİ Mİ ?

Bir gün gökyüzü gibi mavisin, ertesi gün dipsiz bir kuyunun karanlığı… Sözlerin başka, davranışların bambaşka. Bir bakmışsın sarılmış, ertesi gün sırtını dönmüş. Karşımızda bir insan değil, adeta ruh hâline göre değişen mevsimler var. Ve kabul edelim ki; yorulduk. İnsan ilişkileri tarih boyunca hiç kolay olmadı. Ancak son zamanlarda öyle bir …

Devamını oku »

Madımak’ta Yanan Bizdik: Sessiz Kalan Herkes Bir Kıvılcımdır

Sivas Sivas Sivas böyle miydi kavlimiz böyle mi kucak açtın sana emanet Can’ları böyle mi sahiplendin Koruyamadın Saz sustu, söz kesildi, şiir yarım kaldı, bir halkın yüreği ateşle dağlandı. 2 Temmuz 1993… Sivas… Madımak Oteli’nin duvarları arasında 33 Can diri diri yakıldı. Yanlarında iki otel çalışanı da vardı. Hepsi bir …

Devamını oku »

UMUT VE HINÇ

Herkesin sahnede olmak istediği, herkesin ekranda olmak istediği, herkesin ön planda olmak istediği…. Herkesin yazıcı, anlatıcı, tarif edici, öğüt verici, sorunu tespit edici, çözümü tayin edici, büyük resmi görücü, büyük oyunu bozucu, büyük operasyonu boşa çıkarıcı olmak istediği bir dünyadayız artık. * Son 10 gündür, belki daha fazladır, CHP’ye ve …

Devamını oku »

Kendin Olma Cesareti: Bir Hayat Uyanışı

Hayat bazen hiç beklemediğimiz bir anda aynayı yüzümüze tutar. Dışarıdan dayatılan rollerin, beklentilerin ve kalıpların arasında kendimizi kaybettiğimizi fark ederiz. Kimimiz bir evlat, bir eş, bir çalışan ya da bir yönetici oluruz… Fakat bunların ötesinde asıl soru şudur: “Ben kimim ve gerçekten kendi hayatımı mı yaşıyorum?” Modern yaşam, insanı üretmeye, …

Devamını oku »

GÖKSU DELTASI İÇİN SES OL

Alevlerin içinden yükselen bir vicdan çağrısı Mersin’de bir cennet yanıyor. Göksu Deltası… Flamingoların, pelikanların, yalıçapkınlarının, turnaların sığınağı. Binlerce yıldır göç eden kuşların yolu, yumurtaların evi, sazlıkların sırrı. Ve şimdi o kutsal alan, cayır cayır yanıyor. Gökten küller yağıyor, yerin altı sessiz çığlıklarla dolu. Burası yalnızca bir doğa alanı değildir. Göksu …

Devamını oku »

Mersin İçin Yeni Bir Yönetim Anlayışı: Katılımcı, Şeffaf ve Üretken Belediyecilik

Mersin… Deniziyle, limanıyla, dağ köyleriyle, narenciye bahçeleriyle, çok kültürlü yapısıyla bu toprakların incisi. Ama bir yandan da yorgun… Gelişememiş değil, ama hak ettiği gibi gelişememiş. Sesi çok çıkanların değil, gerçekten çalışanların yönettiği bir Mersin’e hiç bu kadar ihtiyaç duyulmamıştı. Peki, nasıl bir belediye yönetimi olmalı Mersin’de? Her şeyden önce şeffaf …

Devamını oku »

İnsanoğlu Bir Âlem

Ne garip mahlûktur insan… Aynı anda hem ağlayabilir hem gülebilir; hem sever hem de kırar, hem hayal kurar hem de o hayalin altında kalır. İçine evrenler sığdırır, dışına bir tebessüm konduramaz bazen. Bir bakarsın, yüreğiyle dağları deler; bir bakarsın, bir söze yenilir, içine kapanır. İnsanoğlu bir âlem… Doğar, büyür, öğrenir, …

Devamını oku »

Mersin’in Görünmeyen Yaraları

Mersin, Akdeniz’in en güzel kıyılarından birine yaslanmış; limanı, bereketli toprakları, tarihî mirası ve çokkültürlü yapısıyla bu ülkenin en özel şehirlerinden biri… Ancak bu eşsiz potansiyele rağmen, Mersin derin bir sancının içinden geçiyor. Yüzeyde bir refah, bir hareketlilik var gibi görünse de, kentin derinlerinde bastırılmış bir çığlık duyuluyor: “Beni kimse tam …

Devamını oku »

Zamanın İki Ucunda İki Kız Anna Frank ve Lina El-Halil’in Günlükleri Arasında Bir Konuşma

Biri Amsterdam’da, bir çatı arasında nefesini tutarak saklandı. Diğeri Gazze’de, gökyüzüne bile bakamadan, enkazlar arasında büyümeye çalışıyor. Biri Hitler faşizminin kurbanıydı. Diğeri bugün dünyanın gözü önünde işlenen bir vahşetin tanığı. Ama ikisi de çocuk… İkisi de yalnız… Ve ikisi de insanlığa dair umutları yitirmemeye çalışan, incecik kalemlere tutunmuş hayatlar. Anna …

Devamını oku »
Araç çubuğuna atla