Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber 
AKP’nin eski milletvekili Şamil Tayyar, CHP’ye yönelik yargı süreçlerini hatırlatarak siyasi partilerin korunmasına yönelik yasal düzenleme yapılmasını önerdi. Tayyar, bu konuda Cumhur İttifakı’nın sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
AKP’li eski milletvekili Şamil Tayyar, CHP’ye yönelik yargı baskılarına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Tayyar, siyasi partilerin kurultay süreçlerinin güvence altına alınması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda Cumhur İttifakı’nın adım atması çağrısında bulundu.
Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak bir düzenlemenin önemine vurgu yaparak, “Bu düzenleme yapılırsa, sadece CHP değil, tüm siyasi partilerin hukuku korunmuş olur ve olası krizler aşılır” dedi.
“HUKUKİ BOŞLUK DOLDURULMALI”
Tayyar, CHP’deki kurultay davalarının emsalsiz olduğunu belirterek, “Hukuk camiası ve siyaset dünyası ilkleri yaşıyor” dedi. Siyasi Partiler Kanunu‘nda belirleyici hükümlerin eksikliğine dikkat çeken Tayyar, bu boşluğun Dernekler Kanunu ve Medeni Kanun üzerinden doldurulmaya çalışıldığını ifade etti.
İstanbul il kurultayının iptali ve büyük kurultayın iptal ihtimali gibi gelişmelerin doğru olmadığını belirten Tayyar, “CHP’nin meşruiyet sorununa yol açmadan, mücadeleyi hukuk zemininde vermesi gerektiğini” vurguladı.
Tayyar, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) da sürece dahil olduğunu ve bu durumun daha da karmaşık hale geldiğini belirtti. “Siyasi partilerin dernek, sendika veya kulüp gibi muamele görmesine izin verilmemeli” diyen Tayyar, oylamaya hile karıştıranların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Son olarak, Tayyar, “Cumhur İttifakı’nın bu konuda inisiyatif alması gerektiğini düşünüyorum. Yapılacak düzenleme ile Türkiye kazanır” dedi.
‘CHP’deki kurultay davasının emsali yok, hukuk camiası da siyaset dünyası da ilkleri yaşıyor.
Siyasi Partiler Kanunu’nda sorunu çözecek belirleyici hüküm olmadığından Dernekler Kanunu ve Medeni Kanun üzerinden seçim hukuku oluşturuluyor.
CHP’de İstanbul il kurultayının iptaline yol açan, büyük kurultayın iptal ihtimalini doğuran bu gelişmeyi hiç doğru bulmadım, itirazımı yazdım, konuştum.
Ancak, sonunda bir mahkeme iradesi oluşunca, beğensek de beğenmesek de buna uymak gerektiğini sert cümlelerle ifade ettim.
CHP’nin meşruiyet sorununa yol açmadan, mücadeleyi hukuk zemininde vermesi gerektiğinin altını çizdim.
Gelinen noktada sorun daha da derinleşti, bir şekilde YSK da sahaya girdi, sürecin nereye evrileceğini kestirmek çok güç.
Önerim şu:
Siyasi partilerin hukukunu korumak, dernek, sendika, kulüp muamelesi görmesine izin vermemek lazım.
Oylamaya hile karıştıranların ceza davası sürmeli, YSK tarafından hükme bağlanmış kurultay/kongre kararları yerel mahkemelerin inisiyatifine bırakılmamalı.
Bu konudaki hukuki boşluğu doldurmak ve siyasi parti kurultaylarını güvence altına almak için cumhur ittifakının inisiyatif üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu amaca yönelik Siyasi Partiler Kanunu’nda bir düzenlemeye ihtiyaç var.
Yapılırsa, sadece CHP değil tüm siyasi partilerin hukuku korunmuş, olası tüm krizler aşılmış olur.
Türkiye kazanır.’
