Bazı kelimeler vardır ki yan yana getirilmesi bile insanın içini sızlatır, sinir zıplatır!
“Çocuk” ve “evlilik” kelimeleri bunların başında gelir. Ne yazık ki zaman zaman medyada ya da çeşitli mecralarda bu iki kelimenin aynı cümlede geçtiğine tanık oluyoruz.
Bu sadece kabul edilemez değil, aynı zamanda tehlikelidir.
Çocuk; gelişimini tamamlamamış, korunmaya muhtaç, dünyayı yeni tanımaya çalışan bir bireydir.
Onun adı, hayatın yüküyle, sorumluluğuyla, yetişkinliğe dair kavramlarla birlikte anılamaz.
Özellikle “evlilik” gibi bir kavramla aynı cümlede geçmesi; çocuğun ruhsal, duygusal ve zihinsel bütünlüğüne zarar veren bir yaklaşımdır.
Ayrıca çocuk haklarının çiğnenmesi konusunda temel unsurlardan da biridir !
Çünkü çocuk, bir ilişkinin tarafı olamaz. Birlikte karar verilecek bir meselede sorumluluk üstlenemez.
Ve en önemlisi, buna maruz bırakılmamalıdır.
Bir çocuğun bu tür söylemlerle gündeme gelmesi, onun bir birey olarak değil, bir meta gibi algılanmasına yol açar.
Bu da pedofilik eğilimleri olan kişilerin dikkatini çeker, çocuğu hedef haline getirir. İşte tam da bu yüzden, bu tarz ifadelerin basit bir “haber dili” ya da “kültürel veya dini yorum” olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Dinen uygun olmayan şeyleri varmış gibi yaratmak günah değil de nedir ! Evlatlarımız yavrularımız yetişceye kadar yani yetişkin oluncaya kadar Rabbimizden bizlere emanetken!
Bu şekilde söyleşilerde bulunuluyor olması vicdanları yaralamamaktadır ! Pes dedirtmektedir !
Konuyu bilimsel açıkladık vicdanen açıkladık olmadı dinen yazmakta fayda olduğunu düşünüyorum ilk defa böyle bir açıklama yapıyorum.
Bu, doğrudan çocuk güvenliğine yönelen bir tehdittir.
Toplumda bu tür içeriklerin görünür olması, yalnızca çocukları değil aileleri de örseler.
Anne babalar çocuklarının geleceği için daha fazla kaygı duyar, güvenlik sınırlarını daha sert çizmeye çalışır.
Oysa bizler çocukların kaygı içinde değil, sevgi ve güven içinde büyümesini isteriz.
Gelişimsel olarak çocuklar böyle içeriklere tanık olduklarında dünyayı daha karmaşık, daha tehlikeli ve daha tehditkâr algılamaya başlar.
Bu da onların psikolojik sağlamlığını zedeler ve çocuklar gelişimsel görevlerini yerine getirmekte güçlük çekebilirler! Bu tür söyleşilerin önüne geçilmelidir.
Biz yetişkinlerin sorumluluğu nettir: Çocukları her türlü istismardan, tehditten, yanlış söylemden ve
kirli algıdan uzak tutmak.
Onları yetişkin sorumluluklarının uzağında tutmak. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz değil, bugünümüzdür. Bugün onları koruyamazsak, yarınımız da kalmaz.
Bu yüzden bir kez daha vurgulamak gerekir:
“Çocuk” ve “evlilik” kelimeleri asla aynı cümlede yer alamaz. Bu bir hak ihlalidir. Bu bir insanlık suçudur.

Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber
