Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber 
“Devlet kuran bir partinin sözcülerinin ve de Genel Başkanının söylemlerinin bir ağırlığının olması gerekir”
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’deki son gelişmelerin ardından Türkiye’nin süreçte rol alması gerektiğini savundu, halefi Özgür Özel’in CHP’nin Suriye konusunda “yazılacak bir şey yapmadığı” özeleştirisine göndermede bulunarak, “O dönem bu faaliyetlerde bulunan arkadaşlarımız tasfiye edilmemiş olsaydı, bilgi ve fikirlerine başvurulmuş olsaydı, ‘Hiçbir şey yapılmadı’ yanlışına düşülmezdi” ifadelerini kullandı.
CHP lideri Özgür Özel, Gazeteci Murat Yetkin’in “Meraklısı İçin Ortadoğu Kitabı”nda CHP’nin neden yer almadığını sorarak özeleştiri vermiş; “CHP Ortadoğu kitabında neden yok? Çünkü yoktuk. Her şeyi yazmışsınız. Yazılacak bir şey yapsaydık onu da yazardınız” demişti. Selefi Kılıçdaroğlu ise Yetkin’e verdiği demeçte Özel’e eleştiriler yöneltti. Eski CHP lideri, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin süreçteki rolü üzerine değerlendirmelerini aktardı.
“Cumhuriyet Halk Partisinin Suriye konusunda hiçbir şey yapmadığını söylemek doğru değil. Bölgeye barışın, istikrarın gelmesi için pek çok girişimimiz oldu” diyen Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu Barış ve işbirliği Teşkilatı (OBİT)” önerisini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, açıklamalarının devamında da şunları kaydetti:
“[Özgür Özel’in de o dönem yönetimde olması üzerine] O dönem bu faaliyetlerde bulunan arkadaşlarımız tasfiye edilmemiş olsaydı, bilgi ve fikirlerine başvurulmuş olsaydı, ‘Hiçbir şey yapılmadı’ yanlışına düşülmezdi. CHP, Türkiye’deki partiler içinde en güçlü arşive sahip olan partidir. Partinin yöneticileri bir sorunla karşılaştıklarında ilk bakacakları yer partinin hafızasıdır, arşividir. CHP, devlet kuran bir partidir. Devlet kuran bir partinin sözcülerinin ve de Genel Başkanının söylemlerinin bir ağırlığının olması gerekir. Daha önce de ifade ettiğim gibi, CHP’nin yıllardır sürdürdüğü Suriye politikasının haklılığı bugün çok daha net ortaya çıkmıştır. Ama üzülerek ifade edeyim ki bu haklı politikaların bugün yeterince seslendirilmemesi de en büyük üzüntümdür.”
