Anasayfa / Güncel / ZELİHA GÜNDOĞDU: İYİLİĞE DAVET

ZELİHA GÜNDOĞDU: İYİLİĞE DAVET

Vakti zamanında güzel bir yuva sahibi olma hayaliyle evlilik yapmış lakin anlaşmazlıklar, yaşanan bazı sıkıntılar dolayısıyla yollarını ayırmak zorunda kalmış olan, dört çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi veren bir kadın, bir anne ve onun dört çocuğu bugünkü yazımın kahramanları…

Çocuklarının üçü ilkokul öğrencisi. Biri ise liseden yeni mezun olmuş ancak üniversite hayalini annesine destek olabilmek, evini geçindirebilmek için çöpe atmış bir kız çocuğu… İçinde bulunduğu koşullarmış ya insanın hayallerini şekillendiren. Hal böyleyken kızımız, iş bulma hayalleri kurarken şansı yaver gitmiş ve özel bir hastanede temizlik görevlisi olarak işe başlamış. Tam yolun sonundaki ışık görünmüşken, ailesinin geçimini üstlendim diye sevinmişken küresel pandeminin de kurbanı olmuş ve işten çıkarılmış yavrum. Yaşadığı onca stresli günlere dayanamamış anatomisi ve sinyaller vermeye başlamış. Hormon dengesi bozulmuş, troidlerinde kistik nodüller oluşmuş, yüzünü kıllar kaplamış, kilo almış, anksiyete bozukluğu başlamış. Annesi de korona virüsüne yakalanırsam dört çocuğum nasıl yaşamını sürdürecek endişesine kapılıp panik atak krizleri geçirmeye başlamış. Şuan virüs bulaşır endişesiyle hastaneye de gidemiyorlar. Evlerinde karantinadalar. Hiçbir gelirleri yok. Hiç bir yakınları yok. Evleri kira. Devletin verdiği sosyal yardım ödemesi olan 1000 TL, Mersin Büyükşehir Belediyesinin gıda kolisi ile halkkart desteği ve bir iki gönül dostunun minik maddi yardımı dışında bir şeyleri yok. Sadece her şeye rağmen birbirlerine sımsıkı sarılmış, birbirleri için atan kocaman yürekleri var.

Şöyle derinlere dalıp düşündüm.

Bu evde yemek kaplarında ne kaynayacaktı acaba yarın? Bu evdeki dünyanın en güzel, en masum gülüşüne sahip olan çocuklar, sağlıklı beslenebilecek miydi acaba? Canları bir şey çekecek miydi? Çekse de evde var mıydı da onlara ömrünü adamış olan anneleri pişirebilecek miydi? Erzak yardımı yapan birileri olacak mıydı? Olsa da elden gelen öğün olmazdı, o da vaktinde gelmezdi. Ama şimdi ataların bu sözü geçersizdi; ihtiyaç vardı. Kızımız tedavi olabilecek miydi acaba? İş bulabilecek miydi? Nasıl boy verip filizlenip yeşerecekti bu çocuklar? Uzayıp giden bir yığın soru yumağı…

Bunun gibi nice yaşamdan kesitler, nice farklı öyküler; hayatın şanssız tarafına tutunmuş nice toplumsal gerçeklikler. Mücadele ise tek ve aynı; onurlu bir yaşam mücadelesi…

Yaşarken fark edemiyoruz bazen. İçinde olduğumuz sosyal dünyanın farkında olunmayan yönlerine ilişkin sosyolojik çıkarımlar sunuyorum sizlere.

Ve bu bağlamda işte tam da bu yüzden geçtiğimiz Pazartesi günü sizlerle paylaştığım yazımda gün, iyilik günüdür dedim ve geçtiğimiz şu zor günlerde birliğe, beraberliğe, canı gönülden kenetlenmeye çağırdım sizleri ve virüsü değil iyiliği bulaştıralım istedim birbirimize.

Bilenin bilmeyene, olanın olmayana borcu vardır kâinatta.

Ve bir şey yapmak lazımdır; sözü aşan öze değen bir şeyler.

İyilikte buluşmak dileğiyle…

Mutlu haftalar…

Zeliha GÜNDOĞDU

Sosyolog

Çok Okunan Haber

Genç Antrenör Hamit Pıtır, UEFA C Antrenörlük Kursunu Tamamladı

Mersin’de Genç yaşına rağmen futbola hem saha içinde hem saha kenarında emek veren Hamit Pıtır, …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Araç çubuğuna atla