Anasayfa / Köşe Yazıları / Esat Durak “ Giy kıspeti, ye kısmeti”

Esat Durak “ Giy kıspeti, ye kısmeti”

Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı ve 28. Dönem Milletvekili Burhanettin Kocamaz, bir yerel televizyona konuk olacağını sosyal medyadan ilan etmişti bir kaç gün önce.

Birçok kişi Kocamaz’ın bu programa çıkışını “Aday mı olacak?” şeklinde yorumlarken, ben onun neler söyleyebileceğini çoktan cebime koymuştum.
Ve açıkçası yanılmadım.

Her ne kadar yanılmasam da Kocamaz’ın çıktığı bu programda bu kadar öfkeli , bu kadar kontrolsüz olabileceğini de açıkçası hiç hesap etmedim .

Kocamaz’ın söylemlerinde ve beden dilinde sadece öfkeyi degil “intikam soğuk yenen bir yemektir ” ya da ” Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz ” deyimlerin gördüm.
Ne var ki ” Keskin sirke küpüne zarar ” atasözünü de gözardı ettiğine ve unuttuğuna da şahit oldum.

Açıkçası yıllarca belediye başkanlığı yapmış ve kitleleri peşinden sürüklemiş bir siyasetçinin çaresizliği hiç bu kadar bana geçmemişti.

Peki neydi bu öfke ve çaresizliğin sebebi

Dilerseniz zamanda kısa bir yolculuk yapalım.

Yıl 2019.
Nisan ayı.
Yerel seçimler yapılmış CHP’nin adayı Vahap Seçer , Cumhur İttifakını adayı Hamit Tuna’ya karşı seçimi kazanmıstı. .
İYİ Parti saflarına geçen Burhanettin Kocamaz evraklarını yetistiremedigi için secime girememiş, saf dışı kalmış ve görevi devretmek zorunda kalmıştı .
Devir teslim töreni gelip çattı .
Yeni Başkan Vahap Seçer görevi Kocamaz’dan devralmak için taş binaya geldi .
Seçime giremeyen Kocamaz’ dan “Ağabeyimize teşekkür ediyorum” diyerek görevi devraldı.
Kocamaz da Seçer’in bu nezaketini görmezden gelerek ” Umarım boynuz kulağı geçer” diyerek yediği golü kalesinden çıkartmaya çalıştı.

Neyse .
Aradan zaman geçti.
Mecliste borçlanma konuşuldu, tartışıldı.
Cumhur ittifakı borç yükünden sorumlu tuttuğu Kocamaz’ın kellesini Seçer’den istedi.
Vahap Seçer ” Ben enkaz edebiyatı da yapmam devri sabık da yaratmam” diyerek Kocamaz’ın kellesini vermedi İttifaka.
Çünkü, her ne kadar Seçer ittifakla seçilmese de , İYİ Parti’nin ittifakın bir unsuru olduğu duygusuyla her daim akılcı ve kontrollü hareket etti.

Ne var ki hayatında hiç bir seçimi kaybetmeyen Kocamaz, girmediği bir seçimin kaybının faturasını bile Seçer’e kesecek kadar ihtiraslı ve hazımsız bir şekilde hareket etmeyi sürdürdü.

Onu siyaseten malzeme yapmayıp rakiplerinin önüne atmayan Seçer’e ,bugüne kadar parti ve ittifak politikalarını bile yok sayarak sosyal medya hesabından verip veriştirneyi sürdüren Kocamaz’ın , CHP ve İYİ Parti’nin yollarının ayrılmasından sonra bu açıklamaları yapması, beklenmeyen bir şey değildi elbette.
Ama yayında seyrettiğim şey de sadece bundan ibaret değildi açıkçası.

Duygusal zekanın , mantıksal ve rasyonel zekayı nasıl ele geçirebileceğinin örneğiydi bu konuşma.
İhtirasın ve hırsın, aklın önüne nasıl geçebileceğinin kanıtıydı sözler ve davranışlar.
Ve kazanmaya alışan bir insanın, kaybetmek karşısındaki çaresizliğiydi.

Kocamaz bence şunu öğrenmeli.
Kaybetmeyi öğrenmeli mesela.
Sebat etmenin en büyük düşmanının hırs olduğunu idrak etmeli.
Başkasının kayıplarının kazanç olmayacağının farkına varmalı.
Yaptığı ithamlar da kendini ve yaptıklarını inkar etmemeli.

Kocamaz şunu söylemişti 2014 seçimlerinden önce , dün gibi hatırlıyorum.
” Dibini görmediğim suya girmem”
Suya girdi ve kazandı adam .
Eyvallah ..
Aradan neredeyse 10 yıl geçti ve maalesef o su boyunu aştı.
Ve şimdi Kocamaz boyunu aşan suyu bulandırmakla meşgul.

Kocamaz’ın önünde iki yol var.

Ya iddialarının, söylemlerinin arkasında durup yeniden suya girmek, ya da köşesine çekilip suya sabuna dokunmamak.

Ama benim tanıdığım Kocamaz kaçak güreşmez.
Kıspetini giyer , kısmetini yer.

Çok Okunan Haber

TOROSLAR ZABITASIN YENİ YIL ÖNCESİ DENETİMLERİNİ ARTIRDI

Toroslar Belediyesi, halkın huzur ve sağlığı için ilçe genelinde yürüttüğü denetim çalışmalarına aralıksız devam ediyor. …

Araç çubuğuna atla