“Bundan sonra tek başıma İstanbul’a gittim. Fatih Gazi Özel Kız Öğrenci Yurduna gittim. Burada hem öğrenciler hem de çalışanlar kalıyordu. İlk başta çalışan olarak kalmayı düşündüm. Sonra vazgeçip yurt idaresinde görevli olan soy ismini bilmediğim N. isimli görevli kadına kendimi tıp fakültesi öğrencisi olarak tanıttım. Benden bir takım resmi belgeler istediler. İstenilen belgelerden sadece öğrenci belgesini daha sonra getireceğimi söyledim. Sonraki süreçte de sürekli olarak getireceğim diyerek bu kişileri oyaladım. Yurdun masrafları için de ailemle görüştüm. Ailem zaten bu fakülteyi kazandığımı düşündüğü için bana para gönderiyordu. Yurda yerleştim soy ismini bilmediğim S. ve A. isimli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri olan telefon numaraları el konulan telefonumda kayıtlı bulunan öğrencilerle birlikte kalmaya başladım. Bu öğrencilere Çapa Tıp Fakültesi’nde öğrenci olduğumu söyledim. Bu süreçte Çapa Tıp Fakültesi’nin bahçesine ara ara gittim. Burada öğrencilerle tanıştım. Bunlardan birinin ismi Hatice idi. Diğerlerini hatırlamıyorum. Bu kişilerle hiçbir zaman samimi olmadım. Bende numaraları yoktur. Hiçbir şekilde derse girmedim. Okula girebilmek için İstanbul ili Eminönü semtinde ismini hatırlamadığım bir pasajda öğrenci kimlik kartı bastırdım. Bu kartların üzerine Ayşem Özkiraz yazdırdım. Aramada ele geçen kartlar bu öğrenci kartlarıdır. Okula girerken bu öğrenci kartlarını gösterip giriyordum. Bu sebeple şüphe duyulmuyordu. Okula gitmediğim zamanlarda da İstanbul’da part time farklı yerlerde çalıştım. Ayrıca aynı yerde Ankara Şehir Hastanesi, Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi personel kimlik kartlarını da bastırdım. Ancak bunları hiçbir yerde göstermedim. Plaketleri de Instagram’dan bir sayfa ile görüşerek yaptırdım.”
‘Çerkezköy Devlet Hastanesi’ndeki tüm cerrahi branşların doktorlarıyla iletişim kurdum’
‘Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım’
Birçok kez ameliyatlara izleyici olarak katıldım. Doktor M.K.’nin hastalarını ameliyattan sonra yapılan dikiş işlemini bizzat kendim yaptım. Bunları yaptığımdan Dr. M.K.’nin haberi vardı. Kendisi bana müsaade etti. Hatta benim kolumdan tutup beni ittirip ‘Çocuğum diksin’ diyordu. Sadece Dr. M.K.’nin ameliyatlarına katılmadım. Diğer cerrahların da ameliyatlarına katıldım. Ancak bu diğer doktorların ameliyatlarında herhangi bir tıbbi işlem yapmadım. Sadece gözlemci oldum. Bu ameliyatlara hep doktorların rızasıyla girdim. Hastanede beni herkes sevmişti. Hemşireler, genel cerrahla sürekli görüştüm. Burada bulunduğum zaman zarfında zaman zaman önlük, forma giyip, stetoskop takıyordum. Bir çok kez muayene ve ameliyata katıldım. Bana göstermiş olduğunuz fotoğraflardaki kişiler Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde farklı bölümlerde çalışan doktor, hemşire ve farklı bölümlerde çalışan personellerdir.
Muayenelere gidip geldikçe etrafımdakiler ile ilişkim ilerledi, sekreter T. bana doktor M.’nin odasının anahtarını verdi. Ele geçen kaşeyi ben bastırmadım. 12/11/2022 tarihinde sekreter T. beni hastaneye çağırdı. Hastanede bana gerçek adımı, ne iş yaptığımı, ailemin nerede yaşadığını sordu. Ben yalan söylediğimi anladıklarını fark ettim. Sonra da Dr. M.K. ile görüştüm. Onlara her şeyin yalan olduğunu, doktor olmadığımı, gerçek ismimin Ayşem değil Ayşe olduğunu, ailemin baskısından korktuğum için böyle bir şey yaptığımı söyledim. Benim adıma basılan kaşeyi benden aldılar, hastaneden ayrıldım.”

Mersin Halk Haber Mersin Halk Haber
